Problemlerden Kaçmak (Escapism)

Çok fazla uyaranın olduğu bir devirde yaşıyoruz. 2000 doğumlu ortalama bir insanın beyin yapısıyla 1950’lerde dünyaya gelen bir insanın beyin yapısı çok farklı. Eskiden sakin, yavaş bir yaşam sürülürken günümüzde insanlar kendileriyle baş başa kalmakta zorluk çekiyorlar. 

Bu durum kaçışçılık (escapism) denilen olgunun günümüzde neden bu kadar yaygın olduğunu açıklıyor. Akademik kariyerinle ilgili bir problemin mi var? Aç biraz porno izle! Sosyal hayatın mı kötü durumda? Online rol yapma oyununa gir, 300 saat ayır, 40 level ol ve eline güçlü bir kılıç al! Orada edinirsin işte sosyal statünü. Bir ilişkiden ayrıldın ve bu durum seni üzüyor mu? Karşına çıkan ilk insanla temelsiz, samimiyetsiz bir ilişki kur ve sevgi mastürbasyonu yap. Oooh çözüldü bütün problemler! mi acaba…? 

Aslında bu davranışlar, özünde kendini uyuşturmaktır. Problemin bir yere kaybolduğu yok, hâlâ karşı cinsle iletişimin istemediğin bir noktada, hala akademik anlamda bir yörüngen yok; hala kendini geliştiren, insanları yargılamayan, hayatta eğlenmeyi bilen insanlarla dolu bir çevren yok, hala ekonomik bağımsızlığını eline almadın, hala sorumluluklarını yerine getiremiyorsun… Ama aradaki fark şu; bunları hissetmiyorsun! Dışarıdaki uyaranlarla kendini uyuşturup bunlarla ilgili düşüncelerini bilinçaltına itiyorsun. 

Bu durum insanı solipsist bir yapıya iter. İnsan bir şeyi hissetmeyince o şey hiç olmamış gibi davranır. İşin kötü yanı, hayat asla yalan söylemez. İnsanlar eğer kendilerini uyuşturarak zamanın elinden akıp gitmesine izin verirlerse, genç yaşta ölürler. Bir motivasyon konuşmasında söylendiği gibi: “Pek çok insan 25 yaşında ölür, 70’inde gömülür.” 

Her yer düşük enerjili, yargılayıcı, agresif zihin yapısında olan, hayattan zevk alamayan, porno, oyunlar, kimyasal maddeler, alkol ve sigaranın bağımlısı olmuş, her şeyden önce kendine inancını ve sevgisini kaybetmiş, gözlerindeki parlaklık yok olmuş yürüyen ölülerle dolu. 

Kendine acımayı bırak! Kurban mentalitesinden sıyrıl! Sen bir kurban değilsin! Sana hakikati söyleyeceğim: Sadece, sen istediğin için böylesin! 

Çevremden bir örnek vereyim. Bir arkadaşımın sevgilisi çok kötü bir psikolojik durumdaydı ve arkadaşım kızın mutlu olması için elinden geleni yapıyordu. Hatta kendisi de o negatif enerjinin içine sürüklenmişti. Artık kızın mutlu olması için kendisini hırpalar ve kendi hayatından dahi ödün verir hâldeydi. Fakat kız her geçen gün daha mutsuz olmaya devam etti. İşler yürümeyince ayrıldılar. Ve ayrıldıktan sonra kız herkese benim arkadaşımın onu hiç düşünmeyip ona kötü davrandığını anlattı. 

Eğer mutsuzsan, öyle olmayı istediğin için mutsuzsun! Eğer başarısızsan; öyle olmayı istediğin için başarısızsın! Eğer umutsuzsan, umudu sevmediğin için umutsuzsun! Seni bu hâle sadece sen getirdin! Buna sen izin verdin! Problem ne? Ülkedeki ekonomik sıkıntılar mı? Brezilyalı, Romanyalı, Taylandlı onlarca arkadaşım var köhne mahallelerde yaşayan. Bu insanlar sedir gibi şeylerin üstünde uyuyor ve sadece 2-3 tane kıyafetleri var. Aylık gelirleri 100 doları geçmiyor. Fakat bütün gün tek yaptıkları dans etmek, her şeye kahkaha atmak, âşık olmak ve müzik yapmak. Görüntülü aradığım zaman duvarlarındaki çatlakları görüp üzülüyorum ama yüzlerinde hep doğal bir gülümseme var. Sen artık istediğin bilgisayarı 3 ayda değil de 8-9 ayda alabiliyorsun diye hemen kendini yerlere atıp ağlama. Eğitim eksikliği midir problem? Evet, eğitim sistemi berbat, rezalet. Ama şu an Youtube’a girdiğinde öğrenemeyeceğin şey yok. Hele bir de İngilizcen varsa, kâinat dolusu bilgi ayağının altında. Spor salonlarına paran mı yetmiyor? Küba’da profesyonel boksör olmak isteyen çocuklar, yokluktan ellerine pamuk sarıp, direklere yapıştırdıkları yastıkları yumrukluyorlar. 

Eğer bağımlıysan, eğer kendini uyuşturuyorsan, eğer hayatta kendine verdiğin sözleri tutmuyorsan tek sorun, senin inanç sistemindir! Kurban mantığı (victim mentality) ve arabesk kültürü; insanları suçlamana, hayata nefret ve aşağılama gözlüğünden bakmana neden olur. Ama sen, şu andan itibaren bunu bırakacaksın. Kahkaha atacaksın, eğleneceksin, eğlenceli insanları etrafında tutacaksın, insanları, ama herkesten önce kendini; yargılamadan, suçlamadan kabul edeceksin. Aksiyon alacaksın. Acılarla da yüzleşeceksin. Başarıdan korkmayıp başarıyla yüzleşeceksin. Psikolojide başarı korkusu diye bir korku vardır. Bu seni engeller. Başarıyı benimse, sev! Unutma, şu an kendini başarılı görmüyorsan tek sebebi böyle olmasını istemiş olman. 

Senden bahaneleri bir kenara atmanı istiyorum! Bahane bir illüzyondur. Bahane insanın kendine söylediği bir yalandır. Şu anda hayatım boyunca bir tane bahane duymadım ki beni inandırsın! Bunu herkes biliyor. Oynadığın oyunlardaki, izlediğin filmlerdeki karakterlerin yerine kendini koymayı bırak. Şu andan itibaren hayatının ana karakteri artık sensin!