25 yaşındayken üniversitede başarısız oldum ve mezun olamayıp okulu bırakmak zorunda kaldım. Eve dönüp okulu bıraktığım haberini anneme verdiğimde annem ağlamak için doğruca odasına çıktı.
Bir saat sonra döndüğünde ağlamaktan kızarmış gözlerini benimkine doğru dikti ve “Okulu bırakmanla ilgilenmiyorum çünkü becerikli biri olduğunu ve kendi ayaklarının üstünde durabileceğini biliyorum.” dedi. İşte bu cümle bundan sonraki hayatımda çok başarılı bir kariyere sahip olmamın sebebiydi. Başarısız olsam dahi bana güvenildiğini ve inanıldığını gördüm. Böyle bir olaydan sonra kendimden nasıl şüphe edebilirim ki?
İş görüşmelerim hakkında anlatacak birçok hikayem var ama beni en çok büyüleyen “Beni işe alabilirsiniz, ben buna değerim.” düşüncemi karşıya aktarabilmemdi ve “Ben buna değerim” inancı kariyerimde beni başarıya götüren kısım oldu.
“Kendinizi notlarınızın bir önem arz etmediğine inandırmayın. Ancak, kendinize olan güveninizi de notlarınızla sınırlamayın.”
Neverfap Akademi, 2017 yılından bugüne çağımızın problemlerini anlama, açıklama ve çözüme kavuşturma misyonuyla faaliyetlerini sürdürmektedir. Bağımlılıklara ihtiyaç duymayacak güçlü bir toplum vizyonuna ulaşana kadar da mücadelesine devam edecektir.
Bu İçerik Kimin İçin ve Bu İçerikten Neleri Öğreneceğiz?
Bu içeriğimizde büyüklerimiz tarafından maruz kaldığımız başarılı olma dayatmalarını bir kenara koyarak neden bir lise, üniversite okuyoruz ve ne yaparsak öğrencilik yıllarımızı iyi değerlendirip ileriki hayatımızda daha kaliteli bir hayat sürdürebiliriz ona değineceğiz.
Ayrıca öğrencilere daha pratik bilgiler verdiğimiz yazımızı da okuyabilirsiniz:
Eğitim ve Okullar
Okulun ne olduğundan önce eğitimin ne olduğunu bir düşünelim. Eğitim, kendi deneyimlerimizin haricinde bir başkasının bilgi birikiminden faydalanarak davranışımızda değişiklikte bulunma olarak tanımlanabilir. Bu açıdan baktığımızda doğada yalnızca biz değil, birçok canlı türü yeni nesillerini yaşamın zorluğuna karşı eğitmektedir. Bu eğitim sosyal öğrenme olarak diyebileceğimiz, usta çırak ilişkisine dayalı bir eğitimdir.
İnsan türü olarak eğitimi iki noktada özelleştiriyoruz. Birincisi işin içerisinde yazıyı da katarak zorunlu usta çıkar ilişkisini ortadan kaldırıyoruz. İkincisiyse eğitimi kurumsal bir şekilde ele alarak sosyolojik bir unsur haline getiriyoruz.
Antik Yunanlılar eğitimin insanın özündeki kötüye yatkınlığı gidermenin bir aracı olduğunu ve bunun sistemli bir şekilde okul çatısı altında yapılması gerektiğini düşünüyorlardı. Antik Roma’da para karşılığında satın alınan bir eğitim sistemi bulunuyordu. Hatta Antik Hint uygarlığı bile “Gurukul” sistemi dedikleri; öğrencilerin bir gurunun yanında yaşadığı, eğitim aldığı ve çalıştığı bir sisteme sahipti.
Modern Anlamda İlk Okullar Ne Zaman Kuruldu
Antik Yunan’da eğitim daha iyi yaşamanın bir yoluydu. Ortaçağ’da ise elitlerin erişebildiği aristokratik bir lükstü. Eğitim ancak Sanayi Devrimi ve modern devletlerin kurulmasıyla örgün bir yapı kazandı. Sanayi Devrimiyle birlikte fabrikalarda çalışacak eğitimli bir proleteryaya, modern devletlerin kurulmasıyla da ortak değerlere ve bilgi birikimine sahip makbul vatandaşlara ihtiyaç duyuldu.
Prusya’da başlayan devlet tarafından gerçekleştirilen zorunlu eğitim kısa sürede sanayileşmiş toplumlar tarafından sahiplenildi ve günümüz modern eğitim sisteminin temelleri atıldı.
Günümüzdeki Okulların Yetersizliği
Antik Çağ’da eğitim insanın özünün, akıl aracılığıyla iyiye kılavuzlanmasıydı. Hristiyanlığın yükselişiyle birlikte akıl yerini inanca bıraktı. Batı’nın bin yıllık karanlık çağının ardından yozlaşan Kilise sistemi kanlı ihtilallerle yıkılınca Avrupa kendisine yeni bir milat bulmak istedi. Bu milatı da 11 ve 12. yüzyılda Endülüs Emevilerinden öğrendikleri Antik Yunan aracılığıyla attılar.
Kıta Avrupa’sı eğitimi ideal insana, ideal topluma ulaşmak için bir araç olarak görürken İngiltere’de pragmatik eğitim anlayışı hakim oldu. Bu anlayışa göre toplum neye ihtiyaç duyuyorsa okullar o ihtiyaçları karşılayacak vatandaşları yetiştirmeliydi.
Sanayi Devrimlerinin yavaş yavaş geliştiği dönemlerde eğitim sisteminin piyasanın şartlarını takip etmesi belki mümkündü. Zaman geçtikçe üretim araçlarının geçirdiği değişim tüm ulusu kapsayan örgün eğitimin değişebilme kapasitesinin önüne geçti.
Günümüzde eğitimin ulusal boyutta gerçekleşmesi çağın çok kısa sürede değişen yıkıcı dinamikleri karşısında yetersiz kalmasıyla sonuçlanıyor. Oysa hayatımız giderek hızlanıyor, 24 saatlik günler bize yeterli gelmiyor. Nesillerimizi büyük bir telaşla bilinmezliğe doğru hazırlıyoruz.
Devletler değişen dinamikler karşısında ya yamalama ya da etkisi birkaç on yıl sürecek planlar yapabiliyor. Bu geçiş sürecinde heba olmamak için eksikliğini hissettiğimiz becerileri sosyal girişimler, sivil toplum kuruluşları aracılığıyla gidermeliyiz.
Örneğin bir sivil girişim olan Neverfap Akademi’de gerçekleşen zaman yönetimi, irade, stres yönetimi, mindfulness gibi özel eğitim programları bir taraftan bağımlılıklardan kurtulmaya bir taraftan da kariyerimiz için yetkinlik kazanmaya yarıyor.
Velhasıl kelam, değişimlerin çağında geleceğimizi hükümetlerin veya büyük şirketlerin insafına bırakmak yerine kendi yolumuzu kendimiz çizmeliyiz.
Kendi Yolumuzu Çizmek
Yazımızın ilk kısmında okullaşmanın tarihsel sürecine ve sahip olduğu handikaplara yer verdik. Bu handikapları fark etmemiz, eğitim sistemini eleştirmemiz ondan bağımsız olduğumuz anlamına gelmiyor. Yapabileceğimiz en iyi şey sistemin bizden beklentilerini yozlaşmadan, kendimize yabancılaşmadan karşılamak. Peki bunu nasıl yapacağız?
Kendimizi Tanıma ve Öz-farkındalık
Okullarda bize öğretilmeyen ve sonrasında hayatta bunun eksikliğini çektiğimiz konuların başında kim olduğumuzu tanıma, ne istediğimizi veyahut neyi istemediğimizi öğrenme, hangi meslek ve iş gruplarına yatkın olduğumuzu bilme gibi kendimizi tanımaya dair noktalar geliyor. Bu dezavantajı yok etmek için bu soruları kendimize sormaya başlamamız gerekiyor.
Ancak, bütün sorularımızın cevaplarını masa başında kağıt kalemle almamız mümkün değil. Dolayısıyla yaz tatilinde kısa süreli de olsa bir iş deneyimi elde etmek, çeşitli sivil toplum kuruluşlarında görev almak, çeşitli okul kulüplerine dahil olup etkinliklere katılmak kısacası elimizdeki imkanları değerlendirip olabildiğince geniş bir alandan deneyim elde etmek ilerideki yaşamımızda da neyi isteyip istemediğimiz konusunda bize yol gösterecek.
21. Yüzyıl Yetkinlikleri
21. yüzyıla girerken çeşitli sivil toplum kuruluşları ve büyük şirketlerin 21. yüzyılda okul ve iş yaşamında ihtiyaç duyulabilecek sosyal, düşünsel, çeşitli bağlamlarda okur-yazarlık, bazı hayat becerileri gibi konulardan belirlediği yetkinliklere 21. yüzyıl yetkinlikleri denir.
Zaman yönetimi, stres yönetimi, bilimsel, dijital ve finansal okuryazarlık, ekip çalışması, eleştirel düşünme, liderlik ve yaratıcılık gibi birçok yetkinlik, 21. yüzyılın iş ve eğitim dünyasında önemli bir yer tutuyor. Bu yetkinlikleri kendimize katmamız ister eğitim hayatımızda ister iş hayatımızda isterse de gündelik hayatımızda olsun yaşam kalitemizi arttıracak ve kariyerimizde bizi ileri taşıyacaktır.
21. yüzyıl yetkinlikleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olmak isterseniz ilgili blog yazımızı okuyabilirsiniz:
Mental ve Fiziksel Sağlık
Günümüzde ortaya çıkan sağlıklı beslenme, spor yapma ve esasında daha kaliteli bir hayat yaşama akımının çeşitli sosyal medya platformları üzerinde görüyoruz. Bazı insanlar fast-food, paketli gıdalar, aşırı şekerli yiyecek ve içecekler gibi sağlıksız alışkanlıkları hayatlarından çıkarmaya başladılar. Meditasyon yapma, duygu günlüğü tutma, aşırı dikkat dağıtıcılarından uzak durma gibi yeni ve sağlıklı alışkanlıklar edinmeye başladılar. Bütün bu değişiklikler mental ve fiziksel sağlığımız için çok olumlu etkilerde bulunuyor.
Okullarda değinilmesi gereken daha iyi ve kaliteli yaşama, ruhsal sağlığa önem gösterme, sağlıklı beslenme, spor gibi konular şimdilik birtakım bireylerin kendi hayatlarını güzelleştirmek için aldıkları bir insiyat ve toplumun genelinde henüz görünmüyor.
Bu konularda kendi göbek bağlarını kendileri kesen insanlardan olmak ve genel sağlığımız için hayatımızda değişiklikler yapmak yine bize düşüyor. Tıpkı pornografi bağımlılığına okullarda değinilmemesi ama Nofap ve Neverfap gibi akımların ortaya çıkıp toplumdaki bu sorunla mücadele etmeye başlaması gibi…
Sosyal İlişkiler
Aile içi huzursuzluklar, sağlıksız arkadaşlıklar, toksik ilişkiler… Çevremizde sıklıkla gördüğümüz bu sosyal durumlar aslında bizim toplum olarak sağlıklı ilişkiler kurup yönetmek konusunda eğitim almadığımızı gösteriyor. Harvard Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma 80 yıl boyunca seçilmiş bazı insanların hayatlarını takip etti ve bu kişilerin hayatlarındaki fiziksel ve mental sağlık, çalışma hayatı, sosyal ilişkiler gibi alanlardan veri topladı.
Yapılan bu çalışmanın ilk bulgusu sağlık ve mutluluğumuz için yakın ilişkilerin yaşlandıkça kritik bir önem taşıdığı yönünde. Destekleyici ve besleyici ilişkilere sahip olmanın hayatın genel stresine karşı bizi koruduğu da ortaya çıktı. Ayrıca bu çalışmada, daha sağlam ilişkilere sahip olan insanların daha az diyabet, bilişsel performans kaybı ve diğer kronik rahatsızlıklara yakalandığı da görüldü.
Kitaplar, videolar, eğitimler, psikolojik danışmanlıklar… Yetersiz olduğumuz sosyal ilişkiler konusunda kendimizi çokça geliştirmemiz gerektiği çok açık.
Dil Eğitimi
İnternet üzerinden yapılan ve 113 ülkeden yaklaşık 2 milyon kişinin İngilizce okuryazarlık seviyesini ölçen bir çalışmada Türkiye, Avrupa’da 34 ülke arasından 33. olarak “düşük İngilizce yetkinliği” seviyesinde sınıflandırıldı. Senelerce okulda gördüğümüz İngilizce eğitimi pratik olarak çok da işe yaramıyor ve çoğumuz liseden mezun olduğumuzda dahi orta seviyede İngilizce konuşamıyoruz. Bilim ve internet literatürünün büyük çoğunluğunun İngilizce olduğunu ve iş sektöründe de küresel rekabetin giderek arttığını düşünürsek İngilizcemizi tatmin edici seviyelere çıkarmazsak gelecekte zorluk yaşamamız muhtemel.
Neyse ki Youtube, Coursera, Udemy gibi birçok platformda ücretsiz veya ücretli çevrimiçi İngilizce kursları bulunuyor. Ayrıca dinleme, okuma egzersizleri için de internette oldukça çeşitli kaynaklar var. Tek yapmanız gereken internet üzerinden araştırmanızı yaparak size en uygun seçeneği keşfedip istikrarlı bir şekilde dil öğreniminize devam etmeniz. Kim bilir, belki gelecekte Neverfap Akademi de dil öğrenme konusunda birtakım yenilikler getirir.
Okullarda bize kazandırılmayan bazı beceri ve yetkinlikleri değerlendirip bu açıkları nasıl kapatabileceğimiz hakkında konuştuk. Şimdiyse okullardan faydalanabileceğimiz imkanlara değinelim.
Okullarda Faydalanabileceğimiz İmkanlar
Akranlarımızla Öğrenme Ortamı Oluşturması
Belki de okulların tarih boyunca en etkili dinamiği insanların kendi akranlarıyla bir araya gelip sosyal bir öğrenme ortamı yaratmasıydı. Bu dinamik her okulda yeterli seviyede bulunmamakla birlikte günümüzde de geçerliliğini sürdürüyor. Ailemiz dışındaki ilk sosyal etkileşimlerimizi okuldan ediniyor, ilk kez arkadaşlıklar kuruyor hatta karşı cinse karşı romantik duyguları ilk kez beslemeye başlıyoruz. Hayatımız boyunca hiç okula gitmediğimizi düşünelim, kaç tane dostumuzu tanımamış olurduk?
Burada dikkat etmemiz gereken noktaysa akranlarımızla olumlu etkileşimlerde bulunabileceğimiz gibi çeşitli bağımlılıklara başlamak gibi olumsuz etkileşimlerde de bulunabileceğimiz. Dolayısıyla arkadaş seçimlerimizde duygusal davranmadan önce mantığımızla kendimize “Bu insan bana nasıl gelecek? Beni iyi yöne mi kötü yöne mi çekecek?” gibi soruları sormamız önem arz ediyor. Bazı insanlarla arkadaş olmak istememeniz sizi egoist veya kendini beğenmiş birisi yapmaz aksine sınırlarını sağlıklı şekilde çizebilen bir birey olmaya yaklaştırır.
Tübitak, Erasmus Projeleri ve Öğrenci Kulüpleri
Her ne kadar eğitimin dünya genelinde iyiye gitmediğini söylediysek okulların tamamen işlevsiz olduğunu söyleyemeyiz. Okulların her kademesine bulunan ulusal projeler veyahut Erasmus gibi uluslararası projeler bizlere genç yaşlarda kendimize sunamayacağımız çok büyük imkanlar sağlar.
Tübitak projeleri sayesinde ilginizi çeken bir konuyu çalışmaya erken yaşlarda başlayıp size sunulacak para desteği, öğretmen ya da altyapı desteği gibi imkanlardan faydalanabilirsiniz. Erasmus projeleri sayesinde belki de çoğumuz için ekonomik olarak çok zor bir durum olan yurtdışı tecrübesi yaşayabilir, sizinkinden çok farklı hayatlar yaşamış dünyadaki diğer insanlarla aslında ne kadar da fazla ortak yönünüz olduğunu görebilirsiniz.
Ayrıca birçok okulun bünyesinde bulunan öğrenci kulüpleriyle edineceğiniz deneyimler ilerideki iş hayatınız da dahil olmak üzere birçok konuda size fikir edindirecek. Okulda yaşadığınız deneyimi ne kadar çeşitlendirirseniz kendinize ve hayata dair o kadar yenilik fark edecek, aslında henüz çok ufak bir kısmını yaşadığınız hayatınızla gelecekte neler yapmak isteyip istemediğinizi göreceksiniz.
Hepimizin okulunda olmayan veyahut olsa da bize ulaşamayan bu imkanların bize altın tepside geleceğini düşünürsek yanılırız. Okulda hangi projelerin yapıldığını, hangi öğrenci kulüplerinin etkinlikler yaptığını, Erasmus yapabilmek için gerekli şartların neler olduğunu muhtemelen kimse gelip bize duyurmayacak. Biz bu imkanlardan yararlanabilmek için aktif ve atılgan olacağız.
Günümüzde okullardan çok daha büyük imkanlara sahip olabilen sivil toplum kuruluşlarını da kesinlikle es geçmemeliyiz. Okulunuzda sağlanmayan bir imkanı şehrinizdeki bir sivil toplum örgütü sağlayabiliyor olabilir. Aslında yazımızın da ana fikrini üzerinde kurguladığımız “Bize verilen eğitimle yetinmeyip kendi eğitimimizi kendimiz kurgulamak” fikriyle hareket edersek şehrimizdeki bize imkan yaratacak organizasyonların kapısını çalmamız gerekir. Örneğin okulunuzda herhangi bir Erasmus imkanınız yoksa internetten “Avrupa Dayanışma Programı (ESC)” aratmasını yaparak okullar aracılığıyla değil çeşitli dernekler aracılığıyla ilerleyen ve gönüllülük üzerine kurulu Erasmus projelerini bulabilirsiniz. Neverfap Akademi’den gönüllümüz Ayhan Gorga bu sayede çok çeşitli ülkelerde farklı gönüllülük deneyimlerinde bulunabildi.
Bize Sunulanla Yetinmemek
Uzun lafın kısası, 21. yüzyılın çeyreğini tamamlamaya yaklaşırken kendimizi tarihte belirli aralıklarla tekrarlayan bir kriz ve değişim döneminin içinde buluyoruz. İş sektörleri, toplumların sosyolojisi, gündelik yaşantımız, okullarımız, ikili ilişkilerimiz kısacası hayatımızdaki çoğu nokta köklü bir değişim içerisinde.
Böyle zorlu zamanlarda yolumuzu kaybetmek, gideceğimiz yeri görememek gibi olumsuzluklar yaşayabiliriz. Hangi meslek koluna atılmak istiyoruz, nasıl bir hayat yaşamak istiyoruz, gelecekte nasıl bir insan olmak istiyoruz bunlar da bizim için acele etmeden ama çok geçe bırakılmadan cevaplanması gereken sorular.
Bu puslu havada hayatımızda belirlediğimiz değerler, sahip olduğumuz anlamlar bir kutup yıldızı gibi bize yolumuzu belirleyecek etkenler olacak. Neverfap Akademi olarak biz de zaman yönetimi kamplarımızda özellikle gelecek hedefi belirleme, hayatımızı hangi anlamlar ve motivasyonlar üzerine kurgulayacağımız, şu anda elimizde bulunan kaynaklardan geleceğe hangi adımlarla gidebileceğimiz gibi konulara değiniyoruz. Bu yazıyı okuduktan sonra hayatınızın iplerinizi eline almaya nereden başlayacağınızı bilemiyorsanız Neverfap Akademi’nin zaman yönetim kampları sizin için faydalı olacaktır.
Kısa bir süreliğine sizin için uyguladığımız “zamanyonetim200” indirim kodu ile ilk kampınıza indirimli bir şekilde hemen katılabilirsiniz!
Hükümetlerin, okulların hatta çoğu sivil toplum kuruluşunun dahi gündemine almadığı bir konu olan “pornografi ve mastübasyon bağımlılığı” özelinde kurulmuş olan Neverfap Akademi daha sonrasında topluluğu ve insan kaynağı sayesinde “Neverfap Felsefesini” ortaya atarak önümüzü göremediğimiz bu zamanlarda bize bir ışık tutucu olmaya çalışıyor. Günümüzde yaşadığımız sorunlar ne kadar büyürse büyüsün, gelecek ne kadar karanlıklaşırsa karanlıklaşsın biz kendi yolumuzu çizmeye hep devam edeceğiz ve Neverfap Akademi de bu yolda her zaman bizimle olacak. Süreciniz daim olsun!