bağımlılıkta yoksunluk sendromu

Bağımlılıkta Yoksunluk Sendromu Nedir, Nasıl Aşılır?

Bir davranışın ya da maddenin bağımlılık yapıcı olup olmadığını anlamak için sorduğumuz sorulardan biri yokluğunda “geri çekilme, yoksunluk sendromu” gösterip göstermediğidir.

Söz konusu pornografi bağımlılığı olduğunda internet forumlarındaki deneyim aktarımlarından ve hakemli dergilerde yayımlanan bilimsel çalışmalardan yola çıkarak diyebiliriz ki pornografi tüketimi birçok kişide geri çekilme, yoksunluk sendromuna neden olabilir.

Bu içeriğimizde bilimin üç amacını sırayla takip ederek yoksunluk kavramını aydınlığa kavuşturacağız. Önce ne olduğunu anlayacak, ardından olası sebeplerini açıklayacak ve nihai olarak neler yapabileceğimizi öğreneceğiz.


Bu içeriği hazırlayan Umut Bural’a emeklerinden ötürü teşekkür ederiz.


Yoksunluk Sendromu Nedir?

Yoksunluk, kişinin tolerans geliştirdiği bir maddenin tüketilmemesi ya da davranışın sergilenmemesi halinde ortaya çıkan, sağlığın ve işlevselliğin negatif yönde etkilendiği bir sendromdur.

Sendrom ise birbirleriyle ilişkisiz gibi görünen, ancak bir araya geldiklerinde tek bir olgu olarak kendilerini gösteren bulgular bütünüdür.

Yoksunluk sendromu eroin, kokain, esrar gibi maddelerin haricinde birtakım ilaçlara karşı da gösterilebilir. Örneğin antidepresanların bir anda kesilmesi birazdan bahsedeceğimiz yoksunluk belirtilerine sebep olabileceğinden genellikle hekimler kullanım miktarını ve sıklığını yavaş yavaş azaltarak ilacın bırakılmasını sağlarlar.

Davranışsal boyutuyla da yalnızca kumar, pornografi, oyun gibi doğrudan bağımlılık yapabilecek hiper-uyarıcıların haricinde sosyal ilişkilerin bir anda kesilmesi de ağır olmasa dahi birtakım yoksunluk belirtileriyle karşılaşmamıza neden olabilir.

Neverfap Sürecinde Yoksunluk Sendromu Ne Zaman Görünür?

Pornografi bağımlılığından kurtulmaya çalışan çok sayıda kişi yoksunluğu sürecinin başında ve belirli bir aradan sonra ilerleyen günlerde görmektedir.

Başlangıçtaki yoksunluk kendisini kimilerinde henüz ilk günden, kimilerindeyse bir hafta, on günlük bir sürenin ardından göstermektedir. İleri günlerdeki yoksunluk ise daha uzun sürmektedir ve Flatline olarak adlandırılmaktadır.

Süreçte neden iki yoksunluk gerçekleştiğine dair fikrimiz, ilk yoksunluğun daha çok psikolojik ikinci yoksunluğun ise nörolojik boyutta olmasıdır.

Yoksunluk Semptomları Nelerdir?

Bağımlılıkta yoksunluk semptomları fiziksel, bilişsel ve duygu durum belirtileri olarak üçe ayrılabilir ancak söz konusu pornografi bağımlılığı olduğundan bu üç türe cinsel sağlıkla ilgili belirtileri de ekleyerek toplam dört kategoride inceleyeceğiz.

Bağımlılıklarda Fiziksel Yoksunluk Belirtileri Nelerdir?

Bağımlılıktan bağımlılığa belirti sayısı ve şiddeti değişse de genellikle gözlemlenen fiziksel semptomlar şu şekildedir:

  • Titreme, özellikle parmak uçlarındaki kontrol edilemeyen titremeler,
  • Özellikle bağımlılık krizlerinde beyinde karıncalanma hissi,
  • Grip, mide bulantısı, ateş gibi hastalık belirtileri,
  • Kalpteki ritim değişiklikleri, taşikardi,
  • Sindirim sistemi problemleri,
  • Kas ağrısı, kas gerginliği,
  • Nefes problemleri,
  • Uyku problemleri,
  • Baş ağrısı,
  • Terleme.

“…işte uğraştığım şeyler: sinirlilik, yorgunluk, uyuyamama (uyku ilaçları bile pek yardımcı olmuyor), titreme, odaklanma eksikliği, nefes darlığı ve depresyon…”

İçeriğimizdeki bu ve diğer alıntılar YourBrainOnPorn sitesinden alınmıştır.

“…etrafımdaki hiç kimsede olmayan semptomlar geliştirmeye başladım. Ellerim titremeye başladı, grip benzeri semptomlar geliştirdim ve normalden çok daha kolay yorulmaya başladım., uykusuzluk geliştirdim…”

Pornografi Bağımlılığında Bilişsel Yoksunluk Belirtileri Nelerdir?

Bilişsel fonksiyonlar algılama, dikkat, düşünme, odaklanma, problem çözme, iletişim ve hafıza gibi süreçleri barındırır. Pornografi bağımlılığından muzdarip bireyler yoksunluk döneminde aşağıdaki bilişsel belirtileri gösterebilir:

  • Öğrenmede ve hafızada güçlük,
  • Kayıtsızlık, çevredeki uyaranlara karşı tepkisizlik,
  • Odaklanmada, dikkati toparlamada güçlük, dikkat dağınıklığı,
  • Çalışma, problem çözme becerisinde kişisel ortalamanın altında performans,
  • İletişimde, kendini ifade etme ya da karşı tarafı anlamada sorunlar yaşama,

“…Yoksunluk beni de mahvediyor. Vücudum dopamin için çığlık atıyor, sinirliyim ve çabuk öfkeleniyorum. İstek yüzünden odaklanmakta zorlanıyorum…”

“…Porno izlediğim dönemde beynimde bulanıklık ya da sürekli akşamdan kalma hissi vardı, bu da odaklanmamı, insanlarla konuşmamı veya en basit günlük işlerimi yapmamı zorlaştırıyordu…”

Pornografi Bağımlılığında Duygu Durum Yoksunluk Belirtileri Nelerdir?

Bağımlı bireylerin uç noktalarda yaşadıkları duygu durumlarındaki değişiklikler aşağıdaki gibi olabilmektedir:

  • Boşluk hissi, hiçbir şey hissetmeme,
  • Anhedoni, doğal uyaranlardan alınan hazda düşüş,         
  • Depresif, melankolik ruh hali,
  • Zıt duyguların yakın aralıklarla deneyimlenmesi,
  • Yoğun kaygının, anksiyetenin ortaya çıkması,
  • Öfke kontrol problemleri,
  • Motivasyonda düşüş,

“…Altıncı güne geldiğimde benim için oldukça kötü oluyor. Ama esas olarak kafamda hissettiğim şey, sanki önemli bir dopamin kaynağının eksikliği, bir boşluk hissi. Bu aynı zamanda moral bozucu hissettiriyor…”

“…Son zamanlarda oldukça hasta olduğumu hissediyorum. Baş ağrısı, mide bulantısı, sinirlilik, ruh hali değişimleri, depresyon, açıklanamayan kaygı. Pornonun kimyasal bağımlılığa neden olduğunu biliyorum, başka biri böyle yoksunluk belirtileri yaşadı mı?…”

Pornografi Bağımlılığında Cinsel Yoksunluk Belirtileri Nelerdir?

Söz konusu, cinsel dürtülerin hedeflendiği bir bağımlılık olunca pornografinin yokluğunda cinsel yoksunluk belirtileri göstermemek genellikle mümkün değildir. Cinsel yoksunluk belirtileri genellikle iki zıt uç arasında gidip gelmektedir:

  • Aşırı duyarlılaşma, normal şartlarda etkilenmeyecekleri görsellerden, uyaranlardan etkilenme,
  • Aşırı cinsel isteğin, arzunun ortaya çıkması,
  • Cinsel fantezilerin kurulması, sahnelerin canlandırılması,
  • Cinsel rüyalar,
  • Duyarsızlaşma, normal şartlarda etkileneceği uyaranlardan etkilenmeme,
  • Cinsel arzuların ortadan kalması,
  • Cinsel işlev problemlerinin ortaya çıkması,
  • Cinsel organda ağrı,

“…Yoksunluk semptomları hiçbir zaman şimdiki kadar kötü olmamıştı. Depresif, yalnız ve genel olarak bok gibi hissediyorum. Libidom eskiden çok yüksekti ama geçen hafta dibe vurdu. Kız arkadaşımla seks yapmayı arzulamıyorum ve artık ona cinsel olarak ilgi duymuyormuşum gibi hissediyorum…”

“…Penisimle ilgili fiziksel gözlemlere gelince; sürecimin başlangıcından bu yana, tam bir ereksiyon yaşamadım, sabah ereksiyonu yok ve penisim daha küçük görünüyor…”

Diğer Yoksunluk Belirtileri Nelerdir?

Söz konusu yoksunluk semptomları olduğunda üzerinde durduğumuz çekilme belirtilerinin ortak noktalar olduğunu unutmayalım. Bu belirtilerden bazılarını gösterirken bazılarını hiç göstermeyebilir, hiç ifade edilmemiş bir yoksunluk semptomu yaşamış olabilirsiniz.

Bir belirtinin pornografi bağımlılığından kaynaklanıp kaynaklanmadığını anlamak için dengesizlik durumuna ve bağımlılık sürecinde gözlemlenip gözlemlenmediğine dikkat edebilirsiniz. Örneğin sindirim sistemindeki probleminiz yoksunluk döneminde gerçekleşse de o gün tükettiğiniz yemekle bağlantılı olması daha olasıdır.


Neverfap Akademi mücadele ettiği konu neticesinde arama motorlarının sansürüne maruz kalmaktadır. Yeni içeriklerimizden habersiz kalmamak için Whatsapp duyuru kanalımıza katılın!

Duyuru kanalında numaranız gizli kalır, kimse numaranıza erişemez.


Peki Niçin Yoksunluk Belirtileri Yaşarız?

Yaşadığımız bir problemin, anlamlandıramadığımız bir davranışın sebebini öğrenmek gizem bulutunu ortadan kaldırıp çözümün kolayca bulunmasını sağlayabilir.

Söz konusu pornografi bağımlılığının geri çekilme, yoksunluk semptomları olduğunda yaygın açıklama beyindeki nörobiyolojik değişimler üzerinden yapılır. Beynimizdeki kimyasalların değişimi hakkında bilgi sahibi olmak hislerimizin ve arzularımızın büyüsünü ortadan kaldırabilir. Öznel deneyimimden bahsetmem gerekirse sürecimin ilk 30 gününde girdiğim birçok krizi “şu anda beyninde dopamin azaldığı için böyle hissediyorsun” diyebilmem sayesinde yendim.

Bununla birlikte insanın biyopsikososyal bir varlık olduğunu, psikolojik boyutunun biyolojik sağlığını etkileyebilecek kadar kuvvetli olduğunu unutmayalım. İçeriğimizin bu kısmında yoksunluğun sebeplerini farklı boyutlarda ele almaya çalışacağız.

Yoksunluk Semptomlarının Nörolojik Açıklaması

Pornografi bağımlılığının nörolojik kısmını ele almadan önce önemli kimyasalları ve pornografi tüketimi sırasındaki değişimlerini öğrenelim.

  • Dopamin: Hazzı aramayı teşvik eder, tek bir pornografik içerik yerine saatler boyu bir o pornodan bir bu pornoya gezinmenize neden olur. Motivasyon ve öğrenme ile oldukça ilişkilidir.
  • Serotonin: Duygusal denge, iyi oluşla, rahatlıkla ilgilidir. Bir meyve tabağını bitirmeyip yeter diyebilmenizi sağlayan nörotransmitterdir ancak dopaminin pornografide olduğu gibi hızlıca yükseldiği durumlarda düşüşe geçer. Doyumsuzluğun nedenlerinden biri serotonin eksikliğidir.
  • Noradrenalin: Vücudun acil durumlarda hayatta kalabilmesini sağlayan noradrenalin saatler boyu temel ihtiyaçlarınızı göz ardı ederek porno izlemenize neden olur.
  • Endorfin: Vücudun doğal sakinleştiricisidir. Özellikle ejakülasyon, boşalma olayından sonra yaşanan anlık rahatlamanın sebeplerinden biridir.
  • Deltafosb: Organizmaya fayda sağlayacak davranışların kolaylaştırılması, sinir ağlarının geliştirilmesi için salgılanan nörotransmitterdir. Aylar sonrasında ufak bir tetikleyici karşısında porno arzularının başlamasının sebeplerinden biridir.

Yukarıda bahsettiğimiz nöronlar arasında iletişimin sağlanmasını sağlayan nörotransmitterler hayatta kalabilmemiz ve bu durumu sürdürmemiz için önemli rol üstlenir. Pornografi gibi bir hiper-uyaranın varlığında ise doğal dengeleri bozulur ve beynin iki tepkisine neden olur.

Bir maddeden çok fazla varsa artık:

  • Ya salgılamama,
  • Ya da algılamama gerek yoktur.

Bağımlılıklarda nörotransmitterleri salgılayan ve algılayan hücrelerdeki değişimlerin etkisi kendisini hislerimizde gösterir. Bir güdülenme hormonu olan dopamindeki bu dengesizlik herhangi bir ödül için motive olamamayla kendisini gösterebilir. Ya da serotonin salgılanmasında ve algılanmasındaki düşüş kendisini duygu durum bozukluklarında gösterebilir.

Yaşadığımız problemlerin ve pornografiye dair duyduğumuz arzuların o anda beynimizin kıvrımları içindeki kimyasal değişimlerden kaynaklandığını ve böyle istekler duymanın iyileşme belirtisi olduğunu unutmayalım.

Beynimiz nöroplastisite niteliği sayesinde yüksek uyaranların hayatımızdan gitmesiyle beraber ilgili molekülleri daha çok salgılamakta ve algılayacak reseptörlerin sayısını arttırmaktadır.

Yoksunluk Sendromunun Termodinamik Yasaları ve Homeostaz Kavramıyla Açıklanması

Pornografi bağımlılığının yoksunluk sendromunu gelin doğa hakkındaki genellenebilir ifadelerden faydalanarak anlamlandırmaya çalışalım. Bu kısım size fazla teorik gelirse kendinizi zorlamanızı, takıldığınız yerlere ek araştırmalar yapmanızı tavsiye ediyorum.

Termodinamiğin üç yasası şu şekildedir:

  • 1. Yasa – Enerjinin korunumu: Bir enerji vardan yok, yoktan var edilemez ve bir formdan başka bir forma dönüşür.
  • 2. Yasa – Entropi yasası: Enerji düzensizliğe eğilimlidir. Termostaki sıcak bir suyun soğumaya eğilim göstermesidir. Canlılık entropiye karşı gelir.
  • 3. Yasa – Mutlak Entropi: Termodinamiğin üçüncü yasası, mutlak sıfır noktasına (0 Kelvin veya -273.15°C) ulaşırken entropinin sıfıra yaklaştığını ifade eder. Örneğin bir yiyecek ne kadar soğutulursa o kadar bozulma düzeyi düşürülür.

Bu üç yasanın ardından bir kavrama daha bakıp sonrasında yorumlayalım: Homeostaz

Homeostaz organizmanın dengesini koruma çabasıdır. Sıcakladığımız zaman terlememiz, üşüdüğümüz zaman tüylerimizin diken diken olması dengenin korunması karşısında gösterdiğimiz bir tepkidir. Bağımlılıklarda yoksunluk dönemleri bu dengenin bozulduğunun işaretidir.

Canlı bir organizma termodinamiğin ikinci yasası gereği sürekli enerji kaybeder ve kaybettiği enerjiyi geri kazanabilmesi için bünyesine enerji girişi yapar. Biz bu durumu acıkmak ve yemek yemek olarak yorumlarız. Neticede organizma iç dengesini, “homeostaz”ı sağlamış olur.

Organizmanın içsel ya da dışsal bir değişim sonucu bünyedeki dengesi bozulur ve organizma bu dengenin yeniden sağlanmasına dair bir “ihtiyaç” hisseder. Bu ihtiyacın bünyede hissedilişi “dürtü” olarak gerçekleşir. Enerjiye duyulan ihtiyaç kendisini beslenme dürtüsü ile gösterir. Bu dürtünün en iyi şekilde nasıl giderileceği ise “güdü, motivasyon” ile ilişkilidir. Motivasyonun davranışa dönüşümünde düşünceler ve duygular kolaylaştırıcı bir etki barındırır. Neticede organizma hareket eder ve dengeyi yeniden sağlar.

Fazla soyut olmaması adına birkaç temel örnek verelim.

  • Acıkıyor ve homeostaz bozulduğu için rahatsızlık hissediyorsunuz,
  • Bu rahatsızlık bilincinizi dürtüyor ve farkına varıyorsunuz,
  • Bu ihtiyacı en iyi şekilde giderebileceğiniz besini elde etmek için kendinizi güdülüyor, motive ediyorsunuz,
  • Besini elde etmeye dair düşünüyor, o besini arzuluyorsunuz,
  • En nihayetinde besine erişip dengeyi sağlıyorsunuz.

Bu kısımlar fazla soyut geldiyse lütfen tekrar tekrar okuyup ChatGPT gibi yapay zekalardan faydalanın dostlarım. Bu hususları anladığımız zaman işimiz oldukça kolaylaşacak. Şimdi gelin birlikte süreç üzerinden örnek verelim.

  • Biyolojik ve psikolojik dengenizi bir hiper-uyarıcıya maruz bırakarak bozuyorsunuz. “0” noktasındaki dengeyi “+10” noktasına getiriyorsunuz,
  • Beyniniz homeostazı sağlamak için çok sayıda kimyasalın salınımını ve alınımını azaltıyor,
  • Doğal olarak salgılanan kimyasalların yetersizliği ve çevresel faktörler dengeyi “-10” noktasına getiriyor.
  • Algılayıcı reseptörlerin azalması nedeniyle dengenin tekrarda “0” noktasına gelmesi için “+15” birimlik hiper-uyarıcıya maruz kalıyorsunuz.

Bağımlılıklardan kurtulmaya başladığınız noktada ise işler şu şekilde ilerliyor.

  • Üçüncü aşamada “-10” noktasında olan dengenin giderilmesi için hiper-uyarıcıları kullanmıyorsunuz.
  • Bünyeniz dengeye ulaşamadığı için öfke patlamasına benzer bir tepki göstererek dengeyi “-20” noktasına taşıyor. İşte bu yoksunluğun, dengesizliğin zirve yaptığı nokta. İçinizde bir ses dengeye ulaşabilmek için halen hiper-uyarıcının işe yarayacağını bildiğinden onu elde etmeniz için düşünceler ve duygular yoluyla sizi kandırmaya çalışıyor, kriz dediğimiz durum gerçekleşiyor.
  • Dengesizlik, kaos zirve yaptıktan sonra yavaş yavaş düşüş gerçekleşmeye başlıyor.
  • Denge tekrardan “0” noktasına ulaşıyor ve eskiden olduğu gibi 10-15 birimlik salınımlar yerine kolayca regüle edilebilen, düzenlenebilen 1-2 birimlik salınımlar yapıyor.

Gözünüzde daha iyi canlanması adına içinizde yaşadığınız bir deneyim olarak değil de bir çocuğun şeker için anne babasına karşı sergilediği tavırları gözünüzde canlandırabilirsiniz. Başlangıçta isteğini sakince ifade eden çocuk zaman içerisinde ağlamaya ve bağırmaya başlar. Eğer anne babaları pes ederek şekeri verirse çocuğun sağlığı zarar görmeye devam edecek ancak sebat ederlerse çocuk er ya da geç çabalarının bir sonuca ulaşmayacağını anlayacak ve pes edecektir.

Etki, Yorum ve Tepki

Bilişsel süreçte yorumun keşfi dünya savaşlarıyla birlikte olmuştur. Savaşta aynı durumla karşılaşan askerlerin kimileri akıl sağlığını kaybederken kimilerinin ruh sağlığını korumaları aynı duruma farklı tepki verilebileceği düşüncesini beraberinde getirmiştir.

Dengenin bozulması yani etki, her organizmada harekete, yani tepkiye sebebiyet verir. Çok sayıda davranışımız bu şekilde gerçekleşirken bazen bu otomatik akış bozulur. Uyaran yorumlanır ve nasıl bir tepki verilmesi gerektiği bilinçli olarak belirlenir.

Eğer kişi açlık hissediyorsa normal şartlarda bu dürtüyü karşılaması gerektiğini düşünebilir ancak örneğin oruç bir istisnadır. Dürtü gün boyu kendisini zorlasa dahi o dürtüyü gidermemek için kendisini durdurabilir.

Söz konusu pornografi bağımlılığı olduğunda en ufak bir gerginlik, denge kaybı kendisini porno izleme isteği ile sonuçlandırır. Kişi asıl çözmesi gereken problem yerine içinden porno izleme isteğinin geldiğini ifade eder. Bu sürecin farkında olmaksa otomatik mekanizmayı bozar ve kişi dürtüyü sorgulamaya, yorumlamaya başlar.

İçinden bir ses porno izlemek istediğini belirtirken kişinin yapabileceği en iyi şey kendisine aslında ne istediğini sormasıdır. Maskelenen ihtiyaç ne? Dinlenmek mi, rahatlamak mı, belirsizlikten kurtulmak mı, ne istiyor? Asıl ihtiyacı belirledikten sonra bunu porno haricinde nasıl bir alternatifle giderebileceği düşünülmeli, repertuvara yeni davranışlar kazandırılmalıdır.

Termodinamiğin birinci yasası gereği bir enerji yok olmaz, sadece form değiştirir. Pornografiye dair duyduğunuz arzunun arkasındaki asıl ihtiyacı anladığınızda ortadaki gerginliği ustaca yönlendirebilir, dağıtabilirsiniz. Oturduğunuz yerden krizin geçmesini beklemek yerine enerjinin yönlendirilmesi, aktif çaba gösterilmesi daha iyi olacaktır.

Yoksunluk Sendromunun Psikolojik Açıklanması

Her ne kadar birtakım kesimlerce varlığı tartışılsa, metafizik bir kavram olarak değerlendirilse de bilinç sahibi varlıklar olarak davranışlarımızı yalnız biyolojik paradigmayla açıklayamayız.

İnsan diğer canlılardan farklı olarak somut nesneleri soyutlayabilmekte, zihninde ilişkiler ve önermeler kurabilmektedir. Bir madde kullanıldığında ya da bir davranış sergilendiğinde biyolojik tepkimelerin ötesinde zihnimizin kıvrımlarında birtakım değişiklikler oluşur.

Davranışçı Açıdan Yoksunluk Sendromu

Porno izlediğimiz ve mastürbasyon yaptığımızda beynimiz yüksek dopamin salınan bu davranışın öncesini, sonrasını ve çevresini bir bağlam içerisinde alır.

Porno izlediğiniz saat, mekan, kullandığınız araç beyin ödül sisteminizde kodlanır. Kuru fasulye dendiğinde zihnimizde kolayca pilavın canlanabilmesi gibi pornografiye dair kodlanmış herhangi uyaran gördüğümüzde bünyedeki gerilim artar.

Gerilimin artmasına karşın günlerce porno izlemediğinizde, bu dürtüyü tatmin etmediğinizde hassaslaşma miktarınız giderek artar ve bir süre sonra zirveye ulaşarak düşüşe geçer. Tıpkı kapınızı çalıp çalıp açmayacağınızı anlayınca giden işportacılar gibi.

Davranışçılığın psikoloji bilimine kazandırdığı “duyarlılaşma” kavramı kendisini yoksunluk döneminde açık bir şekilde gösterir. Bir uyarana normalde vereceğinden yüksek tepki vermeyi ifade eden duyarlılaşma süreçte kendisini tetikleyicilerden etkilenme ve duygusal olarak hassaslaşma olarak gösterir.

Bilişsel Açıdan Yoksunluk Sendromu

Bizler, bir durum karşısında bir davranış ile çözüme kavuşabiliyorsak bu davranışı olumlu bir şekilde kodluyor, bize fayda sağlayacağına dair bir “beklentiye” giriyoruz.

Bu, stresli olduğumuz zaman bir sigaranın bizi rahatlatması şeklinde olabilir. Sigara o an tetiklediği kimyasallarla rahatlama hissini simüle etse de uzun vadede bizlere zarar verir. Peki bu durum bir şeyi değiştirir mi? Kişi sigarayı bırakması gerektiğine dair temelleri güçlü bir motivasyonla yola çıkmadıkça pek bir şey değişmez.

Aynı şey pornografide de geçerlidir. Stresliyken porno izlemek ve mastürbasyon yapmak sizi o anki çökkün ruh halinden “kurtarır” ve zihniniz ne zaman strese girse pornonun onu rahatlatacağı “beklentisine girer”. Belki de bu konuda en iyi kaynaklardan biri, Pornoyu Bırakmanın Kolay Yolu kitabı bizlere pornonun aslında hiçbir faydasının olmadığını ve yanılsamalardan ibaret olduğunu anlatır.

Özetle Yoksunluk Belirtilerini Neden Yaşarız?

Her zamanki otomatik süreci takip etmeyi reddettiğimizde porno izleme dürtümüzü reddederiz. Bünyemizdeki dengenin kaybedilmesi kendisini porno izleme dürtüsü ile gösterir. Asıl arzulanan şeyse dengenin yeniden sağlanmasıdır.

Porno izlememenin kendisi de dengenin bozulmasına neden olacağı gibi çevresel uyaranlar da bu dengeyi bozabilir.

Nihayetinde yapmamız gereken porno izlemenin maskelediği asıl ihtiyacı anlamak ve çözmektir. Böylece bünyemizde yaşanan gerilimi azaltabilir, dengeye daha fazla yaklaşabiliriz.

Yoksunluk Döneminde Neler Yapabiliriz?

Farkındalık

Boksörler kendilerine savrulan yumruklar ne kadar sert olursa olsun doğru pozisyon alarak, kendilerini hazırlayarak olabildiğince az hasar alırlar. Boksörleri yere seren yumruklarsa kandırmaca içeren, nereden geldiğini görmedikleri yumruklardır.

Sürecimizde yoksunluk döneminde yapmamız gereken en önemli şey süreçte yaşayacağımız zorlukları önceden fark etmek, psikolojik bir hazırlık yapmaktır.

Yoksunluk kendiliğinden gelip kendiliğinden gidecektir. Bu dönemde yıkılmamak ve bu dönemin hızlı geçmesini sağlamak bizim elimizde.

Zihin Yapıları

Sürecimizin ister başında ister ortasında isterse sonunda olsun, eksikliğini hissettiğimiz yetkinlikleri kazanmalı, özellikle stresi ve zamanı iyi yönetmeli, irade becerimizi kuvvetlendirmeliyiz.

Başta gelişim zihniyeti gibi bizlere fayda sağlayacak zihin yapılarını benimsemeli, bu zihin yapılarıyla görünmez zırhlar kuşanmalıyız.

Rahatlatma Köşeleri

Tüketebildiğiniz tek yiyeceğin fast-food olduğunu ve size zarar verdiği için bırakmanız gerektiğini düşünün. Başka bir alternatifiniz yoksa bize zarar veren davranışları bırakmanız mümkün bile değildir.

Birçoğumuz pornodan, sosyal medyadan, oyunlardan başka bir alternatife sahip değiliz. Rahatlama ve dinlenme ihtiyaçlarımızı karşılayacağımız alternatifler oluşturmamız ve sağlıklı haz kaynaklarına sahip olmamız yoksunluk dönemini daha hafif atlatmamızı sağlayacaktır.

Psikoterapi Desteği

Geçmiş zorlu deneyimlerimiz, travmalarımız ve geleceğe dair belirsizliklerimiz bağımlılık krizlerini tetikleyebilir ve yoksunluk döneminin daha sancılı ve acılı geçmesine neden olabilir. Bir klinik psikologdan destek almanız sürecinizi bu noktada kolaylaştıracaktır.

Alışkanlıklar

Meditasyon, spor ve kitap okuma gibi faydalı alışkanlıkları kazanmanız ve hayatınızın bir parçası haline getirmeniz sürecinizde uzun vadeli ve sürdürülebilir bir rahatlık sağlayacak, süreçten aldığınız verimi arttıracaktır.

Anlam ve Amaç

Nietzsche der ki “Bir nedeni olan, her nasıla katlanır.” Sürecimizin daha iyi bir yaşam için araç olduğunu unutmayalım. Geleceğe dair belirleyeceğiniz anlamlı, değer odaklı hedefler süreçte karşılaştığınız zorluklara katlanmanızda, onlarla baş edecek enerji bulmanızda yardımcı olacaktır.

Neverfap Akademi Hizmetleri

Neverfap Akademi’nin hazırlamış olduğu dijital kitapları, eğitimleri, kampları edinmenizi, 2017 yılından bugüne elde ettiğimiz tecrübeden faydalanmanızı tavsiye ederiz.

Dilerseniz mentörlerimizin ve gelişim odalı üyelerimizin yer aldığı Whatsapp topluluğuna katılabilir, kendinizi bir topluluk içerisinde geliştirebilirsiniz.

Tüm Neverfap Akademi hizmetlerine buradan ulaşabilirsiniz.

Süreciniz daim olsun!

neverfap whatsapp grubu nofap

4.8 12 votes
Makale Değerlendirmesi
Subscribe
Bildir
guest
1 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
Celâl
Celâl
1 ay önce

Allah razı olsun hocam çok çok faydalı ve cidden emek sarfedilmiş bir yazı olmuş yani süreci hem bilişsel hem davranışçı peikoloji penceresinden ayrı ayrı harika analiz etmişsiniz devamını bekliyoruz 👏👏