Bu yazı Pornoyu Bırakmanın Kolay Yolu kitabının 9. bölümüdür. Bir önceki bölüm ( İrade Gücü Yöntemi ve Pasiflik )için tıklayın.
Daha önce açıklandığı gibi, kullanıcılar pornoyu zevk, rahatlama veya bir tür eğitim için kullandıklarına inanmaktadır. Asıl sebep ise, yoksunluk krizlerini rahatlatmaktır. Bilinçaltımız internet pornosu ve mastürbasyonun belli zamanlarda keyif verici olduğunu öğrenmeye başlar. Uyuşturucuya ne kadar çok bağlanırsak, yoksunluk krizlerini hafifletme ihtiyacı o kadar büyük olur ve bu ince tuzak sizi daha da aşağı sürükler. Bu süreç o kadar yavaş gerçekleşir ki farkında bile olmazsınız, çoğu genç kullanıcı durmaya çalışana kadar bağımlı olduklarını fark etmez ve o zaman bile birçoğu bu gerçeği kabul etmez.
Bir terapistin yüzlerce gençle yaptığı bu konuşmayı okuyun:
Terapist: “Pornonun bir uyuşturucu olduğunun farkındasın ve kullanmaya devam etmenin tek nedeni bırakamamandır.”
Hasta: “Saçmalık! Bu hoşuma gidiyor, gitmeseydi bırakırdım.”
Terapist: “İstersen yapabileceğini bana kanıtlamak için bir hafta bırak.”
Hasta: “Gerek yok, hoşuma gidiyor. Eğer bırakmak isteseydim, bırakırdım.”
Terapist: “Bağımlı olmadığını kanıtlamak için bir hafta bırak.”
Hasta: “Ne anlamı var? Zevk alıyorum.”
Daha önce de belirtildiği gibi, kullanıcılar stres, sıkıntı, konsantrasyon veya bunların bir kombinasyonunu yaşadığı zamanlarda yoksunluk krizlerini hafifletme eğilimindedir. İlerleyen bölümlerde, beyin yıkamanın bu yönlerini hedefleyeceğiz.
Beyin Yıkama
Porno tuzağının büyük canavarı; toplumun, medyanın, akranların ve tüketicilerin kendi düşüncelerinin uç noktalarının birleşimlerinden doğdu. Pornografiyi bırakmada irade gücünü kullanırken yanlış algıları yıkmada başarısız olunması eninde sonunda kullanıcıyı yoksunluk sendromuyla birlikte yeniden tuzağa sürüklüyor. Pornonun zihinde oluşturulmuş değerinin yıkımı, başarı için hayatidir, nasıl kandırıldığınızın farkına bu sayede varırsınız.
Beyin yıkama ve korku arasındaki ilişki dikkate değerdir. Yaşayacağınız acının nedeni, bağımlılığı yenerken çekeceğiniz sancılarını hissetmekten korkmanızdır. Korku, acının kendisidir. Bağımlılığı yenme evresinde terli eller, nefes darlığı, uyku problemleri ve doğru düşünememe gibi çekilme semptomları yaşadığınız zamanları düşünün. Şimdi de bu duyguları yaşadığınız iş görüşmeleri, çekici bir kişiyi etkilemek için çabalarken, topluluk önünde konuşma gibi benzer durumları düşünün. Bunlar korkunun neden olduğu endişe durumlarıdır. Sadede gelmek gerekirse, fiziksel bir uyuşturucu, insanları bıraktıktan aylar sonra bile nasıl bağlayabilir? Mentaliteyle ilgili olmalı, doğru mu?