Sosyal Medya Bağımlılığı

Gerçek Sosyallikten Uzaklaştıran Medya: Sosyal Medya Bağımlılığı

Siz de sabah uyanır uyanmaz telefonu eline alıp gelen bildirimleri kontrol ettikten sonra sosyal medyaya bakanlar; tuvalete dahi telefonsuz gidemeyenler; telefonu bir an için göz önünde olmasa endişeye kapılanlar, rahatsız hissedenler arasında mısınız? Eğer öyleyse sizler de günümüzde gittikçe yaygınlaşan ve bugünlerde birçoğumuzun baş etmekte zorlandığı sosyal medya bağımlılığından muzdarip olabilirsiniz. Özellikle Neverfap sürecinizde iseniz sosyal medyada karşılaşabileceğiniz tetikleyiciler dolayısıyla sosyal medya bağımlılığı sizin için daha da zorlayıcı olabilir. Peki, nedir bu sosyal medya bağımlılığı, etkileri nelerdir, nasıl içinden çıkılmaz bir döngü oluşturur? İşte bu yazımızda bu sorulara birlikte cevap arıyor olacağız.

Sosyal medya bağımlılığının ne olduğunu anlayabilmek adına öncelikle sosyal medyanın ne olduğuna birlikte bir göz atalım.

Sosyal Medya Nedir?

Birçok farklı amaca hizmet etse de sosyal medya; bizlere sosyal ağ ortamı kurma, bu ortamlarda kendimizi tanıtma, diğer sosyal medya kullananlarla iletişime geçme, tanıdığımız kadar tanımadığımız kişilere de ulaşma imkânı veren platformlardır. Facebook, Twitter, Instagram ise hepimizin bildiği sosyal medya platformlarına örnek olarak gösterilebilir.

Sağladığı kolaylıklar ile hayatımızın neredeyse ayrılmaz bir parçası olan sosyal medya kullanımı zamanla aşırı sosyal medya kullanımına dönüşebilir ve bağımlılığa yol açabilir. Her ne kadar DSM-V’te bir bozukluk olarak yer almasa da araştırmacılar tarafından diğer bağımlılık türleri gibi (alışveriş bağımlılığı, kumar bağımlılığı, oyun bağımlılığı, alkol bağımlılığı, internet bağımlılığı)  davranışsal bir bağımlılık olarak ele alınmış ve psikolojik bir sorun olarak kabul edilmiştir.   

Peki, Bu Sorun Nasıl Oluşmaktadır?  

Kişilik özelliklerimizi sosyal medya üzerinden dilediğimiz şekilde sunabilme şansımız olduğu için günlük hayata nazaran kendimizi daha güvende hissedebilir, olmak istediğimiz kişiyi sosyal medya üzerinden oluşturabiliriz. Örneğin günlük hayatta kendinizi yetersiz görüyor, kendinizi ifade ederken çekiniyor, yüz yüze konuşmaktan hoşlanmıyor, istemenize rağmen sosyalleşmekte çeşitli problemler mi yaşıyorsunuz? Sorun değil. Sosyal medya kullanırken insanlarla yüz yüze gelmemize gerek yok. Hiç çekinmeden mesajlaşma yoluyla insanlarla saatlerce konuşabiliriz. Kitaplarla aranız yok ve aranızı düzeltmeye de niyetiniz yok ama insanlar sizin kitaplarla, şiirlerle içli dışlı olduğunuzu düşünsün mü istiyorsunuz? Hiç sorun değil. Tek yapmamız gereken Instagram hesabımızda bir kitap fotoğrafı ya da Twitter hesabımızda bir şiir dizesi paylaşmak. İşte, kendimiz için yeni bir “dünya” ve “benlik” yaratmak bu kadar basit.

Bu yeni “dünya” ve “benlik” sayesinde çok fazla takipçi edinebilir ve beğeni sayılarımızı da arttırabiliriz. Peki, yeni gelen takipçiler ve artan beğeni sayısı bizlere neler hissettirip düşündürür? Onaylandığımızı, takdir gördüğümüzü, kabul edildiğimizi ve beğenildiğimizi hissederiz belki. Ben birçok kez çevremden “sosyal medya üzerinden tanıştığım insanlar bana yüz yüze görüştüğüm insanlardan daha samimi, daha yakın geliyor” cümlesini duyduğumu hatırlıyor ve kimi zaman kendimi de böyle düşünürken bulduğumu biliyorum. Bunun gibi “günlük hayatta insanlar bana saygı duymuyor, beni anlamıyor, anlayışlı davranmıyorlar ama sosyal medyada öyle değil, orada bana saygı duyuluyor ve iyi hissediyorum” gibi düşünceler de aklımızın bir köşesinde oluşmaya başlayabilir. Ve sosyal medya üzerinden elde ettiğimizi düşündüğümüz bu kazanımlar bir tür başarma anlamına gelirken içimizde bir haz duygusu oluşur.

Tüm bunlar sonucunda günlük hayattan, gerçek yaşamdan uzaklaşarak vaktimizin çoğunu fark etmeden sosyal medyada harcamaya yöneliriz aslında. Çünkü günlük hayatımızdaki sosyal ilişkilerden doğabilecek olan potansiyel strese katlanmak zorunda değilizdir; bu problemler ile karşılaşmadan, sorunlarla baş etmek için zaman ve enerji harcamadan ilerleyerek haz duygusunu elde edebiliriz. En nihayetinde başka bir şekilde de olsa insanlarla etkileşim içinde olacak ve takdir göreceğiz. Öyle değil mi?

Öyleyse Sorun Nerede?

Hikâyenin en başına döndüğümüzde asıl sorunun kendimizi yetersiz görmemiz insanlarla etkileşime girerken çekinmemiz, istememize rağmen sosyalleşemememiz olduğunu görürüz. Peki, sosyal medya kullanımı bu sorunları bir çözüme ulaştırır mı? Hayır. Sadece üzerine bir örtü çeker; sorunların çözülmesi yerine göz ardı edilmesine; gerçek hayatta kurulması gereken bağların, derin ilişkilerin yerini sosyal medyada kurulan yüzeysel ilişkilere bırakmasına neden olur.

Unutmayalım ki bizler sosyal canlılarız. Gerçek sosyal hayatta sosyal problemlerle karşılaşmazsa bu problemlerle baş etmek için gerekli becerileri geliştiremeyiz. Ve bu durum içinden çıkılamaz bir döngüye neden olur: yeterli sosyal beceriye sahip olmayışın sonucunda sosyal medya bağımlılığı gelişir ve bu bağımlılık dolayısıyla gerekli sosyal beceriler gelişemez. Bunun sonucunda sosyal medyayı bu sorunlara karşı bir kaçış mekanizması olarak kullanmayı tercih ederiz. Bu da sosyal medya bağımlılığını peşinden getirir ve bizler için gerçek sosyal yaşamdan kopuşun sinyallerini yakar.

Teknolojinin hızla gelişmesi, pandemi nedeniyle sosyal medya kullanımının bir nevi zorunlu hale gelmesi bağımlılık davranışının gelişmesinde etkili olan diğer unsurlar arasında sayılabilir. Bu döngünün içinden çıkmak için kendimizi gözlemlememiz, riskli bir durum içerisindeysek farkına varmanız ve harekete geçmemiz gerekmektedir. Bu yazıyı okuyor olmanız kendiniz ve bence bu süreç için harika bir başlangıç.

Peki, Sosyal Medya Bağımlılığından Kurtulmak için Başka Neler Yapabiliriz?

  • Öncelikle uyanır uyanmaz telefona bakmak yerine kalkıp elimizi ve yüzümüzü yıkamamız, bir yudum da olsa güne su içerek başlamamız güzel bir alternatif olabilir.
  • Eğer telefonunuza alarm kuruyor ve istemeseniz de gün içinde ilk teması telefonunuzla kurmak zorunda kalıyorsanız bir çalar saat edinmek işe yarayabilir.
  • Bir iş için dahi olsa telefonunuzu elinize aldığınızda alışkanlık olduğu için fark etmeden bir uygulamaya giriyor ve çok uzun zaman harcıyorsanız uygulamanın telefon ekranınızdaki yerini değiştirmek ve uygulama kullanımın süresini takip edip sınırlandırabileceğiniz bir uygulamayı kullanmak yararlı olabilir. Bunun için birçok farklı uygulama olsa da sizlere kendim kullanmış olduğum bir uygulamayı önerebilirim: StayFree.
  • Arkadaşlarınızla vakit mi geçirmek istiyorsunuz? Bunu gerçekten yapmayı deneyin. Evet, belki pandemi döneminde görüşmek biraz zorlayıcı olabilir. Ancak geçireceğiniz kısa da olsa kaliteli vakit saatlerce mesajlaşmaya değer olabilir.
  • Ayrıca saatlerce mesajlaşmak yerine insanları arayıp konuşmak da tercih edilebilir. Böylece hem iletişimi kolaylaştırabilir hem de sosyal becerinizi arttırabilirsiniz. İnanın gittikçe daha rahat hissedeceksiniz.
  • Sosyal medyada harcayacağınız vakti kendinizi keşfetmek için kullanmak harika bir yolculuk olacaktır. Belki uzun zamandır ilgi duyduğunuz ya da bir zamanlar yapıp bıraktığınız bir hobiniz vardır. Tekrar başlamak için harika bir fırsat. Bu süreç içerisinde ben lise yıllarımda edindiğim mızıkayı tekrar çalmaya çalışıyor ve her hafta bir kere de olsa paten kaymaya gidiyorum.
  • Gerektiği durumlarda sosyal medyayı telefondan değil de bilgisayar üzerinden kullanmak da etkili bir hamle olabilir. Çünkü hepimiz biliyoruz ki telefonu bir kez elimize aldığımızda genelde sosyal medyada geçirmeyi planladığımız süreyi fazlasıyla aşarız.
  • Haberleri takip etmek istiyorsanız haber sitelerine doğrudan ulaşmanız ya da bunu gazete alıp okumak gibi geleneksel yollardan yapmanız sosyal medya kullanımını kontrol altına almak iin diğer seçenekler arasında yer alabilir.
  • Bu biraz kulağa sert geliyor olsa da iş ve zaruri durumlar dışında sosyal medya kullanımından uzak durmayı denemek farkı görebilmeniz adına çok faydalı olacaktır. Sosyal medya kullanımından uzak durma kararına varabilmek için de sosyal medya kullanımının size sağladığı yararları ve zararları göz önünde bulundurabilirsiniz.

SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI VE YAPILAN ARAŞTIRMALAR

Yazının bu kısmında meraklıları için sosyal medya bağımlılığı hakkında yapılan araştırmalara kısa kısa değinilmesi hedeflenmiştir.

Şahin ve Öztoprak (2019) tarafından, yürütülen bir çalışmada sosyal medya bağımlılık düzeyinin benlik saygısı ile bağıntılı olduğu gözlemlenmiş ve düşük benlik saygısına sahip olan bireylerin yüksek benlik saygısına sahip bireylere göre bağımlılık düzeyleri anlamlı olarak yüksek bulunmuştur.

1787 Amerikalı genç yetişkinin katıldığı geniş çaplı başka bir araştırmada depresyon ve sosyal medya arasındaki ilişki incelenmiş ve depresyon ile sosyal medya bağımlılığı arasında güçlü bir bağıntı olduğu bulgusuna ulaşılmıştır (Lin ve ark., 2016).

Diker ve Taşdelen (2017) tarafından üniversite öğrencileri ile yürütülen bir çalışmada sosyal medya bağımlılığına sahip gençlerde sosyal medya erişiminin olmadığı durumlarda kaygı, endişe, stres, depresyon, yalnızlık, gündemi kaçırma endişesi, umutsuzluk, değersizlik ve sıkıntı gibi duygusal rahatsızlıkların oluşabildiği görülmüştür.

Sosyal medya bağımlılık düzeyinin akademik erteleme üzerindeki etkisi incelenen bir çalışmada sosyal medya bağımlılık düzeyi yüksek bağımlı ve çok yüksek bağımlı olan öğrenci grubunun akademik erteleme davranışı ortalamalarının diğer gruplardan daha yüksek olduğu görülmüştür (Gür ve ark., 2018).

Sosyal medyanın olumsuz duygudurum içerisinde rahatlamak için kullanıldığı düşüncesini destekler nitelikte, sosyal medyayı destek aracı olarak kabul edenlerin depresyon, somatizasyon ve obsesif kompulsif bozukluk seviyesinin sosyal medyayı bir destek aracı olarak kabul etmeyen bireylere göre yüksek olduğu görülmüştür (Karadağ ve Akçınar, 2019).

Tüm bu psikolojik sorunların yanı sıra, aşırı sosyal medya kullanımın ve bağımlılığının uyku bozukluklarına, el, sırt, baş ağrısı gibi bir takım fiziksel ağrılara da sebebiyet verdiği bilinmektedir. Uyku saatlerinden kısarak sosyal medyaya zaman ayırmanın az ve kalitesiz uykuya sebebiyet verdiği, akademik performansta düşüşe, günlük işlerde aksayışa sebep olduğu gibi aile ve evlilik problemlerine, asosyalliğe kadar giderek gerçek hayatta da sosyal ilişkilerin zayıflamasına neden olduğu belirtilmektedir (Andreassan, 2012; Çam ve İşbulan, 2012)

KAYNAKÇA

Andreassen C. S., Pallesen, S., Griffiths, M. D. (2017). The relationship between addictive use of social media, narcissism, and self-esteem: Findings from a large national survey. Addict Behavior Journal, 64, 287-293.
 https://doi.org/10.1016/j.addbeh.2016.03.006

Buffardi, L. E., Campbell, W. K. (2008). Narcissism and social networking web sites. Personality and social psychology bulletin, 34(10), 1303-1314.
https://doi.org/10.1177%2F0146167208320061

Çam, E., İşbulan, O. (2012). A new addiction for teacher candidates: Social networks. The Turkish Online Journal of Educational Technology (TOJET), 11 (3), 14-19.

Diker, E., Taşdelen, B. (2017) Sosyal medya olmasaydı ne olurdu? Sosyal medya bağımlısı gençlerin görüşlerine ilişkin nitel bir araştırma. İletişim ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi, 18, 189-206.
http://dx.doi.org/10.17361/UHIVE.2017.4.17

Gür, S, Bakırcı, Ö., Karabaş, B., Bayoğlu, F., Atli, A. (2018). Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Medya Bağımlılığının Akademik Erteleme Davranışları Üzerindeki Etkisi. İnönü Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 5(10),68-77.
https://doi.org/10.29129/inujgse.466534

Karadağ, A., Akçınar, B. (2019). Üniversite ğrencilerinde sosyal medya bağımlılığı ve psikolojik semptomlar arasındaki ilişki. Bağımlılık Dergisi, 20(3), 154-166.

Lin, L. Y., Sidani, J. E., Shensa, A., Radovic, A., Miller, E., Colditz, J. B., … & Primack, B. A. (2016). Association between social media use and depression among US young adults. Depression and anxiety, 33(4), 323-331.
https://doi.org/10.1002/da.22466

Şahin,Y., F., Öztoprak, Ö. (2019). Ergenlerin Sosyal Medya Bağımlılığı Düzeylerinin Benlik Saygısına Göre İncelenmesi. IBAD Sosyal Bilimler Dergisi, Ekim 2019 Özel Sayısı, 363-377. https://doi.org/10.21733/ibad.613902

Ünal, A.T. (2015). Sosyal medya bağımlılığı: Üniversite öğrencileri üzerine bir araştırma. Yayınlanmış doktora tezi, Marmara Üniversitesi, İstanbul.

5 1 vote
Makale Değerlendirmesi
Subscribe
Bildir
guest
1 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
Eyüp
Eyüp
2 yıl önce

✅?