Ruh Eşi Gerçekte Nedir?

Modern toplumda oldukça popüler olan Ruh eşi kavramını duymuşsunuzdur. Peki Ruh eşi nedir? Ruh eşi kavramı gerçeği yansıtıyor mu? Ruh eşi dediğimiz şey yalan mı? Gelin bunlara birlikte bakalım.

İnsanlar aslında ilk başta dört kolla, dört bacakla ve iki farklı yüzle yaratılmışlardı. Bu güçlü yaratığın varlığından tedirgin olan Zeus, insanları ikiye ayırdı ve hayatları boyunca diğer yarılarını aramaya mahkûm etti.

İşte hepimizin aşina olduğu ruh eşi kavramının kökeninde yatan hikaye bu. Peki, hikayeleri ve mitleri bir kenarı bırakıp hakikatin peşinden gidecek olursak, ruh eşimizi bulmaya çalışmak gerçekten de anlatıldığı kadar önemli mi?

Bu içerik Neverfap ve Bemteg gönüllülerinden kıymetli Samet dostumuz tarafından yoğun bir emek sonucunda ortaya çıkmıştır.

Bu bilgilendirici içerik için Samet dostumuza teşekkür ediyoruz.

Ruh Eşi nedir?

Ruh eşi kavramı günümüzde yaşayan insanlar için “onu her koşulda sevebilecek bir partner” ya da “ kaderime yazılmış, benim için yaratılmış tek kişi” anlamlarına gelmekte. İlki düşünüldüğünde problemli bir nokta görmeyebiliriz ancak ruh eşi kavramını ikincisi gibi tanımlayan insanların çok da rasyonel bir düşünceye sahip olmadığını söylemek gerek.

Bazı insanlar kendileri için en uygun eşin, bir gün kendilerini hiç beklemedikleri bir anda bulacağını umuyorlar. Aylarını, yıllarını ve belki de bütün ömürlerini kaderin, onları mükemmel bir zamanlamayla birleştireceğine inanarak geçiriyorlar.

Bazı insanlarsa ilişkilerine çok güzel bir şekilde başladığında ruh eşlerini bulduklarını ve ne pahasına olursa olsun bu ilişkiyi devam ettireceklerine inanıyorlar. İlişkilerinde sağlıklı tabloyu tamamlamak için gereken parçalar eksik olsa bile, ruh eşlerine inandıkları için ilişkideki sorunlara rağmen ilişkilerini sürdürüyorlar.

Gelin şu soruyla devam edelim:

“O kişiyi” yani ruh eşimizi bulma ihtimali nedir?

Bu soruya cevap verirken matematikten faydalanabilmemiz gerçekten zor. Eğer gerçekten dışarıda bir yerlerde sizi bekleyen birisi varsa o kişiyi bulma ihtimaliniz pek de rasyonel değil. 

Bir profesyonelin dilinden örnek vermek gerekirse Manhattan’da bir psikiyatrist olan Joseph Cilona şöyle diyor:

“Gerçek şu ki dünyada neredeyse 8 milyar insan var ve bu insanların çok büyük bir kısmı birbirleriyle sağlıklı, doyurucu ve tatmin edici bir romantik ilişki kurabilmek için uygun koşulda olabilir.” 

Yani bu sözlerden yola çıkacak olursak iki kişinin birlikte olabilmesindeki en basit faktörün yakınlık olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü bu uçsuz bucaksız dünyada, kendimiz için belirlenmiş sadece ve sadece “bir” kişinin olduğunu düşünmek, bize hiçbir açıdan fayda sağlamayacaktır. Cilona sözlerinin devamında bu durumu şöyle açıklıyor:

“Birbirlerine mesafe olarak daha yakın olan ve birbirleriyle daimî olarak iletişim içinde olan kişilerin birbirlerini tanıma ve bunun sonucunda da karşılıklı olarak hislerin oluşması veya aşkın ortaya çıkma ihtimali çok daha yüksektir.”

Filozof Erich Fromm ise yıldırım aşkı ve ruh eşi kavramlarını insanların bir tembelliği olarak görüyor. Erich Fromm Sevme Sanatı kitabında çiftlerin aralarındaki bağın birbirlerine duygusal yatırım yaptıkça, kendi romantik taraflarını geliştirdikçe yani emek verdikçe artacağını ifade ediyor. 

Peki, gelin beraber bu ruh eşi bulma aşamasını tamamladığını düşünen ve ruh eşi kavramına gönülden inanan birisini düşünelim: Bu kişi bir partner bulmuş ve onun gerçekten de ruh eşi olduğunu düşünüyor olsun. İlişkisinde her ne yaşanırsa yaşansın bunlara katlanması gerektiğini düşünüyor çünkü gerçekten aradığı kişiyi bulduğunu ve bir daha asla onun gibi birisini bulamayacağı düşüncesini taşıyor.

2012’de Renae Franiuk’un öncülüğünde yapılan bir araştırmaya göre kendilerini ruh eşi kavramına tamamen adamış olan insanların, toksik ilişkilerini sonlandırma düşüncesine girmedikleri görünüyor. Bu kişiler, ilişkilerinde fiziksel ya da psikolojik şiddet baş gösterse bile ilişkilerini bu şartlarda sürdürmeye ve bu durumun önemsiz olduğu şeklinde kendilerini ikna etmeye devam etmektedirler. 

Her ne kadar bu insanların, kötü eğilimleri olan eşleriyle ilişkilerini devam ettirmeleri tuhaf gözükse de sebebi gayet açık. Eğer birbirlerinin ruh eşleriyseler değişmemeleri, bu kimyayı bozmamaları gerekir. Onlar sorunlara rağmen birbirlerinin ruh eşidir.

Temel aldıkları bu düşünce de onları “ruh eşlerine” daha bağlı hale getiriyor. İlişkide yaşanan bu şiddet olayları uzun vadeli ilişkilerde çok daha fazla yaşanıyor. Ruh eşi kavramını benimsemiş bu insanlar ilişkileri uzadıkça kendilerini ruh eşlerini bulduklarına daha da çok inandırdıkları için giderek sağlıklı taraflarını kaybetmeye başlıyorlar

Öte taraftan ruh eşi kavramı kişinin yetersizlik hissinden besleniyor. Ben yarım bir elmayım ve ancak diğer yarımı bulursam bütünlüğe kavuşacağım. Bu eksiklik ve kusurluluk hissini bağımlılıktan kurtulma süreçlerindeki üyelerimizde de görüyoruz.

Şimdiye kadar, kız arkadaşı olmadığı için sürecini bozduğunu ifade eden yüzlerce kişiyle karşılaştık. İşin ironik tarafı kız arkadaşıyla sohbetlerinin sekstinge kayması nedeniyle sürecini bozan arkadaşlarımız da tam tersi şikayetlere sahipti. Yani bir sevgiliye sahip olmanın onları kötü etkilediğini düşünüyorlardı.

Şunu söyleyebiliriz ki, mükemmel bir ilişki ya da görkemli bir aşk için yalnızca bir değil birden fazla adayınız var. Yeter ki kendinizi bir vakuma hapsetmeyin, insanlarla yakınlık kurun ve iletişimi koparmayın. Böylelikle size uygun kişiyi daha kolay bulabilirsiniz. Eğer ki ruh eşi kavramına inanmak istiyorsanız, bu kişinin yalnızca bir kişi olmadığını ve ancak ilişkiye verdiğiniz önem, ilgi ve sevgi sayesinde partnerinizle çok mutlu olabileceğinizi aklınızdan çıkartmayın.

Kendinize şunu kesinlikle sorun:

Ben hayatımın aşkı hayatıma girse onu fark edecek kadar kendimi, sevme sanatında geliştirdim mi?

Neverfap Akademi’nin kurmuş olduğu Bemteg Derneği’ni Youtube’dan ve İnstagram’dan takip edin. Bemteg’de romantik ilişkilere dair alanında uzman kişilerle ücretsiz eğitimler gerçekleştiriyoruz. Bu eğitimlerle romantik ilişkilerinizi güçlendirin.

Umut Bural’ın haftalık derslerine katılmayı, Neverfap’e dair bilgi düzeyinizi arttırmayı unutmayın.

Süreciniz daim olsun!