pornografi bagimliligindan kurtulmam

Pornografi Bağımlılığından Çelik Bir İradeye

Merhabalar arkadaşlar, ben Ferhat. Bugün sizlerle başarı hikayemi paylaşmak istiyorum.

Birçoğumuz gibi kolay bir çocukluk geçirmedim. Ortaokulda türlü zorbalıklara maruz kaldım. Ortaokul aslında bana aşağılık kompleksinin en çok aşılandığı yerlerden biriydi. Zorbalıklara karşı sesimi de çıkartamazdım çünkü ne öz güvenim vardı ne gücüm.

Pornografi ile de zaten 7. sınıfta tanıştım. Sıra arkadaşım yanımda izliyordu ben de merak edip baktım ve ilgimi çekmeyi başarmıştı. Eve gidince hemen telefonumdan porno açıp izlemeye başladım. Zaten ortaokulda başarısızdım porno ile bu başarısızlığımı iyice pekiştirmiş oldum. Asosyal, düşük enerji, yalnızlık ve başarısızlık döngüsünde dönüp duruyor ve pornoyla bu gerçeği yok sayıp sürekli anlık hazza yöneliyordum. Porno zaten zor olan hayatımı daha da kötüleştiriyordu. Ortaokulda aklımda kalan tek güzel anı sanırım güzel bir kızın benden hoşlanmasıydı. Betül ile aynı dolmuşa biniyorduk. Kendisiyle çok güzel anılarım oldu.

Ortaokul bittikten sonra şu anki ismi LGS eski ismi TEOG olan sınava girdim. Sınavdan 343 puan alarak bir liseye yerleştim. 9. Sınıfa geçmeden önceki yaz kafama bazı şeyler dank etti ve derslerime çalışmam gerektiğini fark ettim. Babam bana matematik ve geometri çalıştırırdı. Her gün düzenli olarak ders çalışıyordum. 9. Sınıfa geçince bunun ekmeğini çok yedim. 9 ve 10 bazen güzel anılarla bazen kötü anılarla öylece geçip gitti.

Neverfap ile Tanışma Serüvenim

Ben 11. sınıfta, yıllardan 2019 iken bir gün her zamanki gibi porno izlemiş, mastürbasyonumu yapmış, duşumu almıştım. Duştan sonra yatakta uzanırken YouTube ana sayfama bir video düştü: “NOFAP 620. GÜN / UMUT BURAL.”  Videonun başlığı ilgimi çekmeyi başarmıştı. NoFap ne, 620 gündür ne yapılmıyor, Umut Bural kim gibi sorular aklımda dolaşırken videoya tıkladım ve videonun tamamını izledim.

Umut’un dedikleri bana çok mantıklı gelmişti. Umut videonun bir yerinde NoFap’i İnci Sözlük’teki ”hayatınızı kökten değiştirecek olan şey” başlığından öğrendiğini söylemişti. Videoyu izledikten hemen sonra başlığı açtım ve okumaya başladım. Okudukça hayretler içerisinde kaldım. Meğerse pornografiye dair yıllardır yanılıyormuşum. Mastürbasyon ve porno insan vücudu için gerekli değilmiş. Kendimizi rahatlatmamız için mastürbasyon ve pornoya ihtiyacımız yokmuş.

Bunları ilk okuduğumda biraz şaşkın biraz aydınlanmış bir şekilde Neverfap sürecime başladım. Sürecim devam ederken yeterli bilgiye sahip olmadığımı fark ettim. Evet belki dopamin nedir reseptör nedir biliyordum ancak derinlemesine bilmiyordum hiçbir şeyi. İlk önce internette dopamin ve dopamin reseptörüyle ilgili Türkçe kaynaklara baktım. Fazla bir şey bulamadım. Biraz daha araştırdıktan sonra Türkçe kaynak aramaktan vazgeçtim ve yabancı kaynaklarda araştırma yapmaya başladım. Türkçe araştırma yaparken kullandığım bütün kelimeleri İngilizceye çeviriyor öyle aratıyordum. İnternete ilk önce ”dopamine receptors” yazdım ve karşıma yüzlerce kaynak çıktı. Hepsini sırasıyla okumaya başladım. Bu uzun araştırma sürecinden sonra artık dopamin ve dopamin reseptörü olayına iyice hakimdim. Beynimde bağımlılık halinde, bağımlılıktan sonra neler olup biteceğini biliyordum.

Neverfap sürecimde kısa bir (tahmini 2 hafta) relapse ve chaser döngüsünün ardından sürecimde 90 güne ulaştım. Bu Neverfap sürecimde aman aman bir kazanım elde edemedim. Hayatım hala aynıydı. Evet dedikleri gibi belki öz güven gelmişti ancak fark edilebilir düzeyde bile değildi.

Uzun Bir Süreçten Sonra Gelen Relapse

Neverfap sürecim ve 11. sınıf öğrenimim devam ederken araya pandemi girdi. Pandemide biraz internette takılmaya başladım. 1 Mart 2020 günü Ekşi Sözlük’te takılırken bir başlığa denk geldim: ”Hayatı Yeniden Keşfedin” Nasıl yani dedim? Keşfedin derken? Başlığa tıkladım ve bir yazar kitabın kendi üzerindeki etkilerini anlatmış. Entryi okuduktan sonra hemen kitabı almaya karar verdim. 1 hafta sonra kitap geldi ve okumaya başladım. Kitapla alakalı hiçbir fikrim yoktu. Sadece yazarın dediklerinden ve kitap hakkında Ekşi Sözlük’te neredeyse hiç kötü yorum yapılmamasından etkilenmiştim o kadar.

Hayatı Yeniden Keşfedin bir şema terapi kitabıdır ve kitapta size 11 şemadan bahseder. Başlardaki şemaları rahatça okuyordum çünkü bende yoktu. Ta ki o şemaya gelene dek: ”Değersizim” Kusurluluk Şeması. Hatırlarsanız size daha önce bende aşağılık kompleksinin olduğunu söylemiştim. Kendimi arkadaşlarımın yanında ve herhangi bir sosyal ortamda değersiz hissediyordum. Evet bu şema tam benim içindi. Şemanın detaylarını okumaya başladım ve sanırım gerçekler o kadar acı gelmişti ki kitabı okurken ağladım ve kitabı kapatıp biraz balkona çıkıp derin nefes aldım. Ardından kitaba o gece devam etmek istemeyip uyudum. Ertesi gün kitabı tekrar açtım ve kaldığım yerden okumaya devam ettim. Devam etmek zorundaydım çünkü bu histen kurtulmak istiyordum. Kitapta şemayı yenmek için neler yapabileceğimizden bahsediyordu. Hepsini yaptım. Notlar çıkarttım, onları tekrar tekrar okudum. Yani bu şemayı yenmek için kitapta ne deniliyorsa hepsini yaptım. İstisnasız hepsini. Gece 22’den sabah 5’e kadar kitabın dediği şeyleri yapıyordum. Bu süreç benim için çok zorlu geçmişti. 

Ardından 12. sınıfa başladım. Okula gittim ve evet 🙂 ve evet baylar bayanlar aşağılık kompleksimden kurtulduğumu hissediyordum. Arkadaşlarımın yanında kendimi değerli ve çok rahat hissediyordum. Bununla birlikte sağlıklı ruh haline de kavuşmuştum. Çok mutluydum. Hayatı Yeniden Keşfedin kitabından sonra bir de ”İyi Hissetmek” kitabını okumuştum. O da sağlam kitaptır tavsiye ederim. Tüm bunlar yaşanırken Neverfap sürecim de devam ediyordu tabii. Hatırlarsanız 90. güne ulaşmıştım. 180. Güne gelindiğinde ise internette takılırken karşıma pornografik bir içerik çıktı. Bununla birlikte krize girdim ve süreci bozmam kaçınılmaz oldu. Sonra tekrar sürece başladım ve ortalama olarak süreçlerim 100+ gün sürüp çeşitli sebeplerden tekrar bozuluyordu. En son sürecimi 4 Ocak 2021’de bozdum.

Ağustos 2020’de Neverfap Akademi’nin Facebook grubu olan Neverfap Türkiye adlı gruba girdim. Burada benim gibi yüzlerce insan vardı. Gruba girer girmez bazen bilgi içerikli bazen de kendi deneyimlerimi paylaştığım postlar atıyordum. Neverfap topluluğu ve Neverfap yapan kişiler ile ilk defa burada tanıştım. Hatta Neverfap Türkiye Aralık Ayında en çok aktif olanlar sıralamasında 2. olarak ”Pornoyu Bırakmanın Kolay Yolu” kitabını hediye etmişlerdi. Umut Bural ile ilk konuşmamız ve tanışmamız bu vesileyle olmuştu.

Gruba bir gün Monk Mode yapacağımı ve bu yolda yanıma bir arkadaş aradığımla ilgili bir post attım. Postun altına o zamanlar grup moderatörü olan Sefa Yüksel isimli bir dostum yorum atarak aynı amaç için toplanmış bir gruplarının olduğunu ve oraya katılabileceğimi belirtti. Ben de katıldım. Toplulukta yüzlerce kişi beklerken sadece 2 kişinin olduğunu fark ettim. Birisi grup yöneticisi Talha diğeri ise o zamanlar grup moderatörü olan Sefa Yüksel isimli birisiydi. Topluluğun ismi Facebook Dayanışma idi. Sizlere bu hikâyeyi anlattım çünkü ileride bu isimlerle tekrar karşılaşacağız.

Kendimi Yeniden Bulmam

Kasım 2020’ye gelindiğinde ise sosyal medya, müzik, oyun, şeker vb. şeylere çok fazla bağımlı olduğumu fark ettim. Evet Neverfap sürecim güzel gidiyordu ancak yavaş yavaş yukarıda saydığım şeylere de bağımlı olduğumu fark ettim. O zamanlar dopamin detoksu yapmayı planlıyordum. Aklımda olan bir şeydi zaten ancak sürekli erteliyordum. Sanırım artık yapmanın vakti gelmişti. Detoksta neleri kestiğimi sizlere şöyle söyleyeyim; Kısa sürede yüksek haz veren her şeyi: pornoyu, mastürbasyonu, oyunu, müziği, ekmeği, Youtube’u, sosyal medyayı, şekeri, Netflix’i… 

Biliyorum şu an “bunların hepsini kestiysen detoks sürecinde hayatın nasıl geçiyordu? Boş boş duvara mı bakıyordun?” gibi sorular soruyorsunuz. Cevabım: Evet, boş duvara bakıyordum. Bildiğimiz bomboş duvara bakıyordum. Çok fazla sıkılıyordum. Bazen dışarı çıkıyordum. İlk gün bir tık rahat geçmişti. 2. gün yavaştan krizler gelmeye başladı. Bu sürece o kadar fazla inanmıştım ki kriz gelmesi umurumda bile değildi. Çünkü atlatacağımı biliyordum. Sabahları krizleri öyle böyle atlatıyordum ama geceleri çok fırtınalı geçiyordu. Detoks süresince gün içerisinde sık sık ellerim titriyor, hafiften denge kayıpları oluyordu. Yemek yerken yutkunma güçlüğü çekiyordum. Herhangi bir kitap okuyamıyordum çünkü ne odaklanabiliyordum ne de bu işi yapmak için yeteri kadar enerjim vardı. Anksiyete ve stres seviyem çok fazlaydı. Biliyorsunuz ki bunların hepsi düşük dopaminin sebep olduğu şeyler.

Dopamin yoksunluğu belirtilerini yaşarken içimde büyük bir inanç vardı. Size bu inancı daha net anlatmak için sizi artık o muhteşem geceye götürme vakti: 29 Kasım 2020 gecesi. Dopamin detoksumun 5. günü. Sabahları hafif hafif krizlerle geçen bir gün sonrası yatağıma uyumak için yattım. Elimi başımın altına koyup uyuyacaktım ama ellerimin titremesinden başım da titriyordu. Uyuyamıyordum. Ellerim o kadar fazla titriyordu ki inanamamıştım. Bununla birlikte streslendim ve zaten var olan stresimi iyice arttırmış oldum. Yatağımdan kalktım ve odamın penceresini açtım. Dışarısı buz gibi soğuktu. Bir yandan üşüyor bir yandan derin nefesler alıyordum. Düşük enerji ve halsizlik var yatmak istiyorum ama ellerimin titremesi ve stres buna izin vermiyordu. O gece hiç bitmeyecekmiş gibi hissettim. Dışarıya bakıp bu yola ne için çıktığımı hatırlatıyordum kendime. Gece 11’den 2’ye kadar odamın içerisinde dönüp duruyor, derin nefesler alıyordum. Velhasıl kelam zorda olsa uyudum. Detoksu 1 gün daha devam ettirdim ve ondan sonra sonlandırdım.

Kızgın Kumlardan Serin Sulara

Artık beynim 10 numaraydı. Öz güvenim ve öz saygım çok fazla artmıştı. Sadece 6 gündeki gelişimime inanamıyordum. Tek ihtiyacım olan şey dopamin detoksuymuş meğerse. Detokstan sonra elime yarım bıraktığım bir kitabı aldım: İrade Terbiyesi. İrade Terbiyesi kitabını aylar önce okumaya başlamıştım ama bana çok sıkıcı geldiği için yarım bırakmak durumunda kalmıştım. Okuyanlar bilir irade terbiyesi kitabı normal kitaplara göre dili hafiften ağırdır. Ne okuduğum cümleleri anlayabiliyordum ne de bu cümlelerden kendime pay çıkartabiliyordum. Detokstan sonra kitabı elime aldım ve okumaya başladım. İnanamadım. Kitabı aşırı zevk alarak okuyor ve okuduğum her cümleyi çok iyi anlayabiliyordum. Bundan aylar önce sıkılıp kitabı kenara fırlatan ben şimdi aynı kitabı elinden düşürmüyordu. Tüm gece boyunca kitabı okudum. Okuduğumu o kadar iyi anlıyordum ki uyumak dahi istemiyordum. Kitabı yatmak için elimden bıraktım ve bu muhteşem haberi sizlere yukarıda anlattığım Facebook Dayanışma isimli 3 kişilik topluluğumuza anlattım:

Önceden uzun süre ders çalışamazdım. 1 saat çalışır bırakırdım. Detokstan sonra ders çalışma sürem günde 10 saati bulmuştu. Hiç mola vermeden en uzun çalışma sürem ise 4.5 saat. Bunlar 1 saat bile zor ders çalışan birisi için büyük bir olaydı.

Öz saygım çok yüksekti ve özellikle kendime yakıştırdığım şeyleri giyerdim. Eskiden giydiğim kıyafetleri bir kenara kaldırdım ve gardırobumu baştan aşağı yeniledim. Yeni pantolonlar, gömlekler aldım. Kendimin en iyi hali olmaya doğru gidiyordum yavaş yavaş.

Sosyalliğimi geliştirmek için her dışarı çıktığımda insanlarla küçük konuşmalar yapıyordum. Bu konuşmalar adres sormayla başladı ve 2 saat süren sohbetlere kadar uzandı. Yüzlerce insanla tanıştım, numaralarını aldım. Hatta bir keresinde şehirlerarası otobüste yanıma bir adam oturmuştu. Ben klasik ne iş yapıyorsunuz? Nereye gidiyorsunuz? Diye sormaya başladım ve adam futbol camiasından herkesin tanıdığı ünlü bir ismin yatının kaptanlığını yapıyormuş. Tüm yolculuk boyunca adamla sohbet etmiştim.

Şubat 2021’e gelindiğinde çeşitli sebeplerden okulumu değiştirdim. Kendime güzel bir tarz yapmıştım. Saçımı da uzatmıştım o dönem. Okulun ilk günü hem erkeklerin hem kızların gözü üzerimdeydi. Bunu hissedebiliyor ve görebiliyordum. Çünkü ruh halim 10 numaraydı ve porno mastürbasyonla beyinleri uyuşmuş insanlardan 1000 kat daha öndeydim. Bu da beni farklı kılıyordu. Arkadaşlarımla sağlıklı ilişkiler kurabiliyordum. Yeteri kadar sosyalleşebiliyordum. Sonra okulda bir kızla tanıştım: Sedef. Sedef okulun en güzel kızıydı. Tüm erkeklerin gözü üzerindeydi. Sedef’le tanışmamız ortak arkadaşlar vasıtasıyla oldu. Tanıştık ve birbirimizden hoşlanmaya başladık. Her gün okul çıkışı tren yoluna gider orada birlikte otururduk. Bazen de kütüphane de birlikte ders çalışırdık. Kendisiyle çok güzel anılarım oldu. Sedef ile yollarımız okul bittikten sonra ayrıldı. Kendisini bir daha hiç görmedim. Çok güzel geçen bir 12. sınıfın ardından liseyi bu şekilde kapadım. Ondan sonra YKS sınavına girdim ve istediğim sonuç gelmedi. Ben de mezuna bıraktım.

Mezun senemde genellikle ders çalışıp biraz internette takılıyordum ve bir gün instagram da gezinirken karşıma ortaokuldan kalma eski bir arkadaşımın hesabı çıktı. Onu görünce aklıma Betül geldi. Betül’ün İnstagram kullanıcı adını hatırlıyor gibiydim. Birkaç isim denedikten sonra Betül’ün İnstagram’ını buldum. Mesaj attım ve konuşmaya başladık. Kendisine buluşma teklifi ettim ve 5 yılın ardından tekrar görüştük. Kendisi çok değişmişti, birlikte biraz oturduk. Ortaokuldaki öz güvensiz ve porno mastürbasyon bağımlısı bir gençten böyle birisine evrildiğim için bana sürekli ”çok değişmişsin” diyordu. Ortaokuldan birkaç arkadaşla daha buluştum. Hepsi aradan 5 yıl geçse bile aynı kalmış. Onlarla da biraz eskilerden bahsettik sonra da hayatlarında başarılar dileyerek aralarından ayrıldım. Ondan sonra ne Betül’ü ne de diğer arkadaşlarımı hiç görmedim. Sonra sınav vakti geldi ve 2. defa sınava girerek üniversiteye yerleştim.

Oturduğum şehirden taşındım ve üniversite okuyacağım yeni şehre gelince ilk yaptığım şey spora yazılmak oldu. Uzun zamandan beri spora gitmek istiyordum sınav sonrası rahatlamayla birlikte yazıldım. Spora haftada 6 gün, her gün 2 saat sürecek şekilde gidiyordum ve bu disiplinimi 3 ay boyunca devam ettirdim.

3 Ay Boyunca Haftada 6 Gün Spora Gidecek “Motivasyonu” Nereden Buldum?

Bulmuyordum. Elbette bazen hiç gitmek istemediğim zamanlar oldu, evde oturup dinlenmek istediğim zamanlar oldu ama hayır ne olursa olsun spordan taviz verilmeyecekti. Ne kadar kötü hissettiğim umurumda bile değildi. Bildiğim tek bir şey vardı o da bugün spora gidilecek olduğuydu. Hatta bir gün spor salonu tadilata girmişti ve bize diğer şubenin açık olduğunu söylediler. Diğer şube benim evimden bir tık uzakta. Bisikletle gitmem gerekiyor. Ağustos’un ortasında 32 derece havada çantamı aldım ve hiç düşünmeden spora gittim. Hava çok mu sıcak? Umurumda değil. Spor salonu çok mu uzakta? Umurumda değil. Bisikletle bayır yukarı mı çıkmam gerekiyor? Umurumda değil. O spora gidilecek. Ötesi yok. Peki sizce bütün bunları yapmam benim motivasyonumun mu çok yüksek olduğunu gösteriyor yoksa disiplinimin mi? Tabii ki disiplin. Motivasyonun gelmesini bekleseydim büyük ihtimal daha çok beklerdim. O yüzden kendime bir disiplin sistemi oluşturdum ve bunu uyguladım. Hepsi bu. Spordaki hocalar yanıma gelip azmime hayran kaldıklarını söylüyorlardı. Ha bir de benim prensiplerimden bir tanesi de spor yaparken müzik dinlememektir. Müziğin bana verdiği motivasyonu benim kendi içimde oluşturmam gerekiyordu, oluşturdum da. O yüzden tavsiyem sporda müzik dinlemeyin ve müziğin size verdiği gücü kendi içinizde oluşturup müziğe ihtiyaç duymayın. Başarılı biri olmanız için yapmanız gereken tek şey duygular ile eylemler arasındaki bağı kesmek ve duyguları umursamayıp eylemi gerçekleştirmektir.

#NoSugar, Şekerden Kurtulma Sürecim

Hayatta birçok şeyi oturtmuştum evet ama bazı zamanlarda haddinden fazla şeker alıyordum. Film izleyeceğim zamanlar marketten çikolataları, cipsleri, gazlı içecekleri poşete dolduruyor, eve gelip hepsini film izlerken yiyordum. Bu durum bir zaman sonra sorunlara yol açmaya başladı. Sabahları çok yorgun kalkıyor, gün içerisinde sürekli bir uyku halinde geziyordum. Hal böyle olunca ne sorumluluklarımı yerine getirebiliyordum ne de bir işi yapmaya enerjim oluyordu. 

NoSugar yapmaya karar verdim. Şekeri aniden bıraktım. İlk gün bir nebze kolay geçmişti ama 2. gün hafiften zorlanmaya başlamıştım. Okulda arkadaşımın doğum günü kutlaması vardı. Pastalar, çikolatalar, içecekler dağıtılıyordu. Herkesin tam dolu tabaklardan 1 tane alıp yerine geçilmesi istendi. Bütün arkadaşlarım gitti tabağını aldı yerine geçti ve bir güzel yedi. Ben tabak almadım. Arkadaşlarım ısrar ediyor ben almıyordum. 2-3 defa daha ısrar ettiler ancak baktılar ben kararlıyım sonra ısrar etmeyi bıraktılar. 

Bir keresinde de yeğenimin doğum günü vardı. Yine pastalar içecekler havada uçuşuyor. Yemedim. Bu sefer fazla ısrar etmediler ama çünkü iradeli olduğumu ve yemeyeceğimi biliyorlardı. Bu konuyla alakalı bir hikaye daha anlatıp konuyu noktalayacağım: NoSugar sürecimin artık son günlerindeyim. Fazla kriz gelmiyor hatta hiç gelmiyor desem daha doğru olurdu. Dedim ki bu kadar mıydı? Şeker bağımlılığından kurtuldum mu? Bunu test etmek için dışarı çıktım bir markete girdim ve kendime sopsoğuk bir kola aldım. Hava çok sıcak ve yanıyor. Şu an ferahlamak için tek ihtiyacım olan şey soğuk bir içecek. Kolayı aldım ve eve geldim. Kolayı açtım ve masamın üzerine koydum. Ben de sandalyeye oturdum ve birbirimize bakmaya başladık. Kolayı görünce fena bir kriz geldi. Derin nefes aldım, kendime bu sürece neden başladığımı hatırlattım ve içmedim. O krizi de atlattıktan sonra artık şeker bağımlılığına karşı kendimi çok daha güçlü, çok daha bağımsız hissettim. NoSugar sürecim 30 gün sürdü ve 30 günün sonunda beni etkilemeyecek kadar ufak miktarda kullanarak sürecimi sonlandırdım. Hala daha şeker alımıma dikkat ederim.

3 Aydır Nasıl Soğuk Duş Alıyorum?

Daha önceleri sıcak duşun sonunda suyu soğuğa getirerek sadece belden aşağısına tutuyordum. Bunun yeterli olduğunu düşünüyordum ve açıkça konuşmak gerekirse o soğuk suyu başımdan aşağı dökmeyi hayal dahi edemiyordum. Üniversite için yeni şehre taşınınca kendime yeni rutinler oluşturmak istedim. Bunlardan bir tanesi de soğuk duştu. Soğuk duş işini kafama koymuştum ve yapılacaktı. Soğuk duş günü geldi çattı. Suyu en soğuğa getirdim ve açtım. Soğuk su akıyordu ben de onun yanında bekliyordum. Kendimi mental olarak bu işe hazır hale getirmeye çalışıyordum. İlk önce derin bir nefes aldım, sıcak duşun konfor alanı olduğu ve benim farklı şeyler başarmak için farklı şeyler yapmam gerektiğini söyledim kendi kendime. Kafamı soğuk suya sokmam gerektiğini çünkü böyle iyi olacağını telkin ediyordum. Duygularım ile eylemlerim arasındaki bağı kestim ve sonra başımı soğuk suyun altına soktum. İlk başta derin nefes almalar eşliğinde biraz suyun altında kaldım. Sonra suyu üzerimden çektim ve biraz bekledim. Sonra tekrar girdim. 2. defa girdiğim de ilki kadar derin nefesler almadım çünkü vücudum suya alışmıştı. İlk 1 haftaki her soğuk duşumda kendimde mental güç bulmaya çalıştım. Soğuk duş serüvenim de 2. haftaya girerken artık o mental güç ben de kalıcı hale gelmeye başladı ve ondan sonra soğuk duştan önce sanki sıcak duşa giriyor gibi hep girdim çıktım. Tabii ki her soğuk duşta kafanıza ilk soğuk su değdiğinde derin nefes alıyorsunuz ama artık buna alışıyorsunuz.

Neverfap Akademi Ekibine Dahil Olmam

Hatırlarsanız size daha önce Neverfap Türkiye eski yöneticisi Talha isimli birisinden bahsetmiştim. Talha 30 Ocak 2021 günü bana Facebook grubunda moderatör olup olmak istemediğimi sordu. Ben de kabul ettim. Ondan sonra resmi olarak Neverfap Akademi ekibine dahil oldum. İlk önce Neverfap Türkiye Facebook grubu moderatörüydüm. 3 aylık bir moderatörlük sürecinden sonra ara verdim ve 2021 Temmuz ayında WhatsApp gruplarına katılarak WhatsApp mentörü oldum. 3 aylık bir mentörlük sürecinin ardından sınav hazırlığı için tekrar ekibe ara verdim. Son defa YKS sınavından sonra ekibe tekrardan dahil oldum ve halen Neverfap Akademi ekibinde WhatsApp Bölüm Liderliği yapıyor, çeşitli Neverfap Akademi eğitimlerini düzenliyorum.

İlk önce sizlere sevdiğim bir şiirden ufak bir alıntı ondan sonra teşekkürümü edip başarı hikayemi sonlandıracağım…

onların güneşe çarpan sesini anlamayan

dört duvarın, tel örgünün, meşhur yasakların sahipleri

seyir bile edemezken içimizdeki şenliği

yılgı yanımıza yanaşamazken

bizi kıvıl kıvıl bekliyorken hayat

yıkılmak elinde mi?

...

pusmuş bir şahanız şimdilik, ne kadar şahan olsak

ama budandıkça fışkıran da bizleriz

ölüyoruz, demek ki yaşanılacak...

Yıkılma Sakın - İsmet Özel (1969)

Bu süreçte benden hiçbir zaman desteğini esirgemeyen:

Umut Bural’a, Talha Timur Yılmaz’a, Sefa Yüksel’e, Sedef’e, Facebook ve WhatsApp grubundaki üyelere, Neverfap Akademi ekibine ve desteklerini her zaman arkamda hissettiğim ve birlikte bu zorlukları aştığımız tüm fapstronot dostlarıma teşekkür ediyorum.

5 3 votes
Makale Değerlendirmesi
Subscribe
Bildir
guest
7 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
Alim
Alim
2 yıl önce

Bu güzel yolculuğunu bizimle buluşturduğun için teşekkürler Ferhat dostum, bu anlamlı yolda yolumuz daim ve açık olsun.

Murat
Murat
2 yıl önce

Dostum bu harika ötesi,tanımlayacak bir kelime bulamıyorum.Bu yazılar kalpleri kelebeklendiriyor,umutu arşa çıkarıyor.Ben de okurken kendime dersler çıkardım ❤️‍🔥❤️‍🔥❤️‍🔥❤️‍🔥

furkan
furkan
2 yıl önce

süreci sürekli bozan biri olarak bu tarz içerikler bu nofape neden sürekli başladığımı hatırlatıyor ve okudukça anlık kriz yönetimimi daha iyi hale getiriyor umarım süreci istediğim seviyeye getirebilirim.

Kadir Demir
Kadir Demir
1 yıl önce

Bu güzel yazın için sana teşekkürlerimi sunarım Ferhat abi. Müthiş bir iş başarmışsın umarım hayatın boyunca hep mutlu olursun. Beni çok etkiledi bu yazın. Umarım sürecimde 180. Günleri görmeyi bende başarabilirim.

Turgay
Turgay
1 yıl önce

Güzel bir motivasyon vesilesi olarak tarihe geçmiş hayatın dostum tebrik ediyorum..

Kadir Demir
Kadir Demir
1 yıl önce

Bu yazıyı bilmem kaçıncı kez okuyuşum😅
Umarım bir gün bende senin gibi 90 günleri 100+ günleri görebilirim Ferhat abi. Bu aralar daha farkındalık kazanma aşamasındayım ama olsun bebek adımlarıyla da olsa ilerlemeye devam 💪

Ramazan
Ramazan
1 yıl önce

“Duygular ile eylem arasındaki bağı kesmek” deyimini kanaatimce bundan sonra aklımın bir köşesine kazıyıp bundan sonraki zor zamanlarımın neredeyse hepsinde uygulayacağım.