Merhaba değerli Neverfap Akademi takipçileri, bu içeriğimizde özellikle gençlerin hayatına kısa sürede yer edip kültürün bir parçası haline gelen Sexting nedir yani diğer ismiyle sanal seks nedir konusundan bahsedeceğiz.
Sizlere hem kendi tecrübelerimden hem de üyelerimizin tecrübelerinden bahsetmemin yanında araştırma ekibimizin yaptığı araştırmalar ile dünyada bu konu nasıl ele alınıyormuş, uzmanlar neler söylemiş hepsini görmüş olacağız.
İçeriğe geçmeden önce hem Akademi’nin hizmetlerinden faydalanan hem de yaptıkları katkılarla bu ücretsiz içeriklerin araştırma ve üretim bütçelerini oluşturan Katıl üyelerimize teşekkür ederim.
Sexting Kelimesinin Anlamı Nedir?
Sexting, seks ve texting kelimelerinin bir araya gelmesinden oluşur ve erotik sohbet anlamını içerir. Bu erotik sohbet eskiden telefon ile yapılırken teknolojinin gelişimiyle önce mesajlaşmaya sonrasında fotoğraf ve video gönderimine kadar ilerledi.
Eskiden pornografi nasıl ancak uygun ortamda izlenebilen bir şeyse sexting de baktığımızda öyleydi. Şimdi ise telefona sahip birisi arkadaşlarının yanında dahi sexting yapabilecek mahremiyeti kolayca oluşturabiliyor.
Sexting (Sanal Seks) Nasıl Yapılır?
Bazı arkadaşlarımız bunun nasıl yapıldığını halen anlamamış olabilir. Sextingde kişiler bir nevi gerçek cinselliği simüle ederler. Keşke şimdi yanımda olsan ile başlayan, keşke sana sarılsam gibi masum cümleler yavaş yavaş kelimelerle cinsel birlikteliğin resminin çizilmesiyle devam eder.
Çiftler arasında gerçekleşen bu modern cinsellikte ne var ki? Ne kadar çiftler arasına gerçekleşse de çok büyük problemlere neden olmakta.
Popüler Kültür Olan Sexting
X ve y kuşağı bir yana ben bile sextingin bu kadar hızlı bir şekilde popüler kültür parçası olmasına inanamıyorum. Terk ettiği kızdan çıplak fotoğraflarını isteyenleri de gördüm sahte hesaplarla onlarca kişiyle sanal seks gerçekleştirenleri de.
Garip bir şekilde pornografide olduğu gibi cinsiyetler arasında bir ayrım da yok. Kadınlar ve erkekler neredeyse eşit düzeyde sexting yapıyor. Buna Snapchat gibi uygulamalardan fotoğraf göndermek de dahil mesajlaşmak da. Nasıl olsa ekran görüntüsü alınamıyor diye gönderilen fotoğraflar bir süre sonra yüz binlerce kişi ile paylaşılıyor.
Ve bunu sadece 18 yaşını geçmiş gençler değil, telefona yeni ulaşmış 12, 13 yaşlarındaki çocuklar da yapıyor. 12, 13 yaşındaki çocuğun cinsellikten ziyade sevgi ve onay ihtiyacında olduğunu unutmayın. Yaygınlaşan teknolojiler çocukların istismar edilmesine çok büyük kolaylık sağlıyor.
İlginizi Çekebilir: Porno, Cinsellikle İlgili Düşüncelerinizi Nasıl Sapkınlaştırıyor?
Araştırmacılar, gençlerde akıllı telefona sahiplik oranının artmasıyla bağlantılı olarak 2009’dan beri sextingde artışın gözlemlendiğini belirtti. Influence Central’in 2016 Dijital Trend Araştırmasına göre çocukların ilk telefonlarına sahip oldukları ortalama yaş 10,3. Bunun ortalama olduğunu unutmayın, öyle ki kendi akıllı telefonlarına 8 yaşında sahip olan veya daha küçük çocuklar da var.
Ergen bile diyemeyeceğimiz çocuklar büyük oranda kendilerinden büyük kişilerle yaşadıkları sexting deneyiminde birçok kötü durumla karşılaşıyor.
Ufak, masum mesajlarla başlayan konuşmalar bir süre sonra şantaj araçlarına dönüşüyor, bu şantajın sonu gelmiyor! Bu tehditler genellikle sadece tehditle kalmayıp görüntüler veya konuşmalar paylaşıma açılıyor. Kız erkek fark etmez, fotoğraflarınızın internete düşmesinin nasıl bir itibar kaybına neden olacağını, hayatınızı mahvedeceğini bir düşünün.
Üstüne üstlük ortada gerçek bir iletişim de olmayabiliyor. Whatsapp üzerinden mesajlaşsanız bile karşınızdaki kişinin ilk konuştuğunuz kişi olmama ihtimali bulunuyor ki bunun riski farklı sosyal platformlarda daha da yüksek.
Bir dürtü ile güvendiği kişiye fotoğraflarını gönderen ve bu hatası yüzünden hayatı kararan kaç kişi var size anlatamam dostlarım.
İngiltere’deki Kent Üniversitesinde yapılan bir çalışma, katılımcıların %29’unun ayrıldıktan sonra özel cinsel içerikleri paylaşacağını ortaya çıkardı. Açıkça belirtmese de buna dair heyecanı ya da eğlencesi olanların oranının %87 olduğu ortaya çıktı. Bu rakamların çocuk ve ergenlerdeki oranını düşünemiyorum bile.
Yukarıda bahsettiğim istismara maruz kalmış Brooke adında bir kızın hikayesinden alıntı yapmak istiyorum. Ailesinin odasında güvenli olduğunu düşündüğü Brooke 12 yaşında alkol ve uyuşturucuya başlıyor ve polisin evlerine gelene kadar internetten bulduğu yabancı bir adamla sexting yaptığı bilinmiyor.
12 yaşındaki Brooke şunları söylüyor: “Bana hiç saygı duymuyorlardı. Sadece ‘şunu yolla!’, ‘şimdi yap!’ gibi şeylerdi.” “Bütün gece ayakta kendi fotoğraflarımı yabancılara gönderiyordum. Bunu yapınca ve o iltifatları, o ilgiyi alınca beni gerçekten çok iyi hissettiriyordu.”
Bütün arkadaşlarımı kaybediyor gibiydim,” diye ekliyor Brooke. “Sürekli zarar gördüğüm bir duruma gelmiştim diye düşünüyorum. Beni mutlu etmediğini bildiğim şeyleri yapmaya devam etmiştim. Bunu yapmaya devam etmiştim çünkü başka yapacağım hiçbir şey yoktu.”
Ailesinin durumun farkına varmasıyla Brooke bu çukurdan çıkıyor ve sağlığını geri kazanıyor. Bunları okurken bir çocuğun böyle sanal bir bataklığa düşmesiyle uyuşturucu bataklığına düşmesi arasında bir fark göremedim.
Pornografinin kadınları nesneleştirdiğini artık biliyoruz. Bununla ilgili şu çalışmayı sizinle paylaşmak istiyorum: Princeton Üniversitesi psikologları tarafından yapılan bir araştırmada, bir grup erkeğe yarı çıplak ve tam çıplak kadın ve erkek resimleri gösterildi. Psikologlar araştırma boyunca orta ön beyinde bulunan insan yüzlerini tanımaya ve bir insanı diğerinden ayırt etmeye yarayan bir bölgeyi izlediler.
Çalışma gösterdi ki tam çıplak kadın görüntülerine kadar beynin bu bölümü aktifti ancak ne zaman ki cinsel görüntülere geçildi, bu bölüm aktifliğini yitirdi, kadınları sadece bir vücut olarak algılamaya başladılar.
Pornografi tüm kadınları cinsel obje olarak görmenize neden olurken sexting duygusal bağ kurduğunuz partnerinizle aranızdaki tüm insani bağları kopararak sevdiğiniz insanı zamanla cinsel bir obje haline getirir.
Çok masum olan çizgi filmlerde bile uzmanlar bu çizgi filmlere internet sayesinde her an ulaşabilmemizin büyük bir problem olduğunu söylüyor. Eskiden, eskiden dediğim 10 yıl önce, bir çocuğun sevdiği çizgi filmi beklemesi gerekirken artık anında erişiyor ve uzmanlar bunun çok büyük bir risk olduğunu düşünüyor.
Değerli dostlarım çizgi filme bile her an erişim bu kadar tehlikeliyken sextingin hem kendiniz hem de ilişkileriniz için ne kadar tehlikeli olduğunu siz düşünün.
Çiftler sexting yapmaya başlıyor ve bir süre sonra birer bağımlıya dönüşüyorlar. 40’lı yaşlarında boşanmış ve biriyle çıkmaya başlamış kadının söylediklerine bi bakalım: “Çocuklarımız yatakta mışıl mışıl uyurken ateşli konuşmalara başvurmak tabiri caizse yarayı kaşımak gibi bir şeydi ve çok heyecan vericiydi.”
“Bunu bilmediğim zamandan önce, bu adamla her an sexting yapmak istiyordum. Birbirimize dediğimiz bazı şeyler ilk başta şok edici geliyordu ama sonradan sıradan gelmeye başladı. Bu ikimizi de daha seksi yaptı, birbirimize fotoğraflar göndertti, en derin cinsel fantezilerimizi tartıştırdı, ki bunlar, başka kimseyle paylaşmaya asla cüret edemeyeceğimiz şeylerdi.”
En vurucu kısmı burası: Sexting yapamadığımız bir gece olduğunda tuhaf hissetmeye başlıyordum. Daha önce hiç böyle bir şeyin içine düşmemiştim ve bağımlılaşıp bağımlılaşmadığımı merak etmeye başlıyordum. Yeni alışkanlığımı başkasına itiraf etmede kesinlikle rahat hissetmiyordum. Bu beni düşündürdü.
Bu yazı ilginizi çekebilir: https://listelist.com/sexting-ruh-sagligi/
Sexting bağımlılık yapabilir miydi?
Bu konuda Klinik psikolog Dr. Lisa Strohman sextingin bağımlılık yapabileceğini söylüyor. “Beynimiz bütün zevkleri aynı yolla kaydeder. Uyuşturucu mu, cinsel münasebet mi, maddi ödül mü veya sexting mi hiç fark etmez. Zevk, aslında bizim dopamin nörotransmitterimizin sistemimize salgılandığında aldığımız yorumlama veya hissediştir.”