porno ve travmalar

Pornografi ve Travma İlişkisi

Neverfap Akademinin paylaştığı bir görseli hatırlıyorum. Genç bir erkek; porno sitesindeki içeriğin yorumlar kısmına ”Şu anda cinsel anlamda istekli değilim. Sadece içimdeki acıyı azaltmak için buradayım.” yazmıştı. Empati kurduğum zaman o insan adına gerçekten kötü hissetmiştim. 

  İşin iç yüzüne baktığımızda ise şunu görüyoruz ki zaten pornografi bağımlılığının en büyük sebeplerinden biri de aslında bu durum. İnsanlar hayatın gerçekliğindeki mücadeleden kaçıyor ve kolay hazlara yöneliyor. Bu kolay hazlar geçici de olsa onları gerçeklikten uzaklaştırdığı için bağımlılık haline geliyorlar. Emotional spike (Duygusal yükselişler) dediğimiz iniş ve çıkışlar oluyor. Aynı uyuşturucuda olduğu gibi. 

  Travma nedir? Uzmanlar travmayı ”İnsanların içsel inançlarını ve özgüvenlerini negatif yönde kronik olarak değiştiren, yoğun stres ve psikolojik hasar barındıran beynin hafızasındaki olaylar bütünü” olarak tanımlıyor. 

  Bu yazıdan önce psikolog David Sack tarafından yazılmış Emotional Trauma: An Often Overlooked Root Of Addiction adlı araştırmayı inceledim. Araştırmada alkole bağımlı insanları inceliyorlar ve alkol bağımlıları arasında çocukluklarında şiddet, cinsel istismar, psikolojik baskılanma gibi sorunlar yaşayan insanların sayısının fazla olduğunu tespit ediyorlar. Ve bu travmaların aynı zamanda kompülsif cinsel davranışlara sebep olabileceği de görüyorlar. Çocukluk travmalarını tedavi edememiş insanların yetişkinlikte obez olma ihtimali yüzde 60 daha fazla. 

  Daha önce psikoloğa gitmiş bir insan olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, ilk aşama her zaman “kabul etmektir”. Sorunları bilinçaltımızın bir köşesine iteleyip hiçbir şey yokmuş gibi devam etmekten, ara sıra bilinç düzeyine çıktıklarında porno gibi kolay hazlarla bunları tekrar bilinçaltına atıp, orada büyütüp daha da büyük sorunlara sebep olmaktansa kabul etmeli ve yüzleşmeliyiz. “Evet, sosyal anksiyetem var. Evet özgüven eksikliğim var.” diyerek kabul etmeli ve ardından yüzleşmeliyiz. 

  Sonrasında şunu anlamamız gerekiyor: Travma bizi geçmiş zaman diliminde yaşatıyor. Şu anda aynı tehdit devam etmese bile biz sanki yine o dönemdeymiş gibi bir takıntı hâlinde oluyoruz. Örneğin çocukken sınıftaki bir kızdan hoşlanan ve bu sırrının bir arkadaşı tarafından tüm sınıfa yayılan genç gibi. Herkes gençle alay edip eğlendi ve bu olay gencin içinde kaldı. Bu gencin 30 yaşına gelip de hoşlandığı kişiye açılamaması zamanında zihninin derinlerine yer eden travma nedeniyle gerçekleşiyor. Bu travma, tedavi edilemediği ve içinde kaldığı için, sanki hoşlandığını özgüvenli bir şekilde belli ederse yine insanlar onu yargılayacakmış ve aşağılayacakmış gibi hissettiriyor. Halbuki orası sadece çocuklarla dolu bir sınıftı. Şimdi ise yetişkinlerin dünyasında. 

   ”Bizi pornografi gibi kolay haz aldığımız bağımlılıklara yönelten bu travmaları tespit ettik, yüzleştik. Eğer ki tek başımıza kaldıramayacağımız bir yükse profesyonel bir destek aldık. Sonrasında ne yapmalıyız?” 

  • Kendimizi artımızla eksimizle tanımalı, hedeflerimizi belirlemeliyiz. 
  • Kendimizi gerçekleştirmek için hedeflerimize yönelik adımlar atmalıyız. 
  • Bizim gibi kendini geliştiren insanlarla arkadaş olup, negatif düşünen insanlardan uzak durmalıyız. 

Sevgilerle  Yazar: Hasan Yolcu 

0 0 votes
Makale Değerlendirmesi
Subscribe
Bildir
guest
1 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
View all comments
Abdulkadir Demir
Abdulkadir Demir
11 ay önce

Sınıf içinde aşağılanma durumunu, insanlar karşısında yargılanma, hor görülme durumunu birden fazla kez yaşadığım için insanlar arasına bile çıkamaz hale geldim. Bu halime bile şükrediyorum aslında bir nevi kabullendim bu halimi. Bazı şeyler sizi ölene kadar bırakmaz. Benim çözüm yolum da bu. Herkes aynı yoldan gitmek zorunda değil elbette.