Mutlu hissettiğiniz veya ödüllendirildiğiniz bir anı düşünün mesela birinin size sarıldığı, sizi övdüğü bir an ya da çok lezzetli bir dilim pasta yediğiniz, seks yaptığınız, uyuşturucu kullandığınız, porno izlediğiniz bir an olabilir. Hepsinde haz hissedersiniz. Bu haz farklı uyarıcılardan gelse de da aslında hepsi beyindeki ödül merkezini tetikler.
Beyinde şekildeki gibi birçok sinir hücresi bulunur. Bu hücreler verici kısım, alıcı kısım ve sinaps denilen boşluklar olmak üzere üç kısımdan oluşur. Verici kısımdan çıkan dopamin gibi iletici maddeler (yeşil olanlar), alıcılara (Kırmızı Çizgiler) bağlandığı zaman sinyal oluşur ve haz hissedilir.
Dopamin, ön tavan bölgesinde üretilip beynin çeşitli kısımlarına gönderilir. Buralarda alıcılara bağlanan dopaminler çeşitli hisleri kuvvetlendirir ve sonucunda da mutluluk veya öfori dediğimiz aşırı hazza sahip oluruz.
Diyelim ki siz lezzetli bir pasta yiyorsunuz. Bu sırada ön tavan bölgesinde dopamin üretilir ve diğer bölümlere gönderilmeye başlanır. Dopaminler amigdaladaki alıcılara bağlandığında amigdala şöyle der: “Hmm bu çok lezzzetli. Buna bayıldım ve şu an kendimi çok iyi hissediyorum.” Hipokampüs de: “Hmm o zaman ben de hangi kafede olduğumu, hangi pastadan yediğimi, kiminle birlikte oturduğumu ve bu eylemle ilgili olan diğer tüm şeyleri aklımda tutayım”. Sonrasındaysa motor fonksiyonlarınızın kontrolüne de yardımcı olan beyin ödül merkeziniz diyor ki: “Gel bir lokma daha yiyelim elini çatala götür ve bir lokma daha at ağzına”. Preforantal korteks de bu sırada bu pastaya odaklanılmasına yardım ediyor ve dikkatinizi pastaya doğru çekiyor. Siz pastadan bir çatal daha alıyorsunuz. Böylece ödül mekanizması yeniden çalışmaya başlayarak dopamin salgılıyor ve siz de bu hazzı yaşamaya devam ediyorsunuz.
Aslında beyindeki bu tip ödül yolları yemek ve seks gibi hayati konularda insanı teşvik etmek için bulunur. Örneğin yemek yemek tokluğun verdiği zevk ve açlığın verdiği acı ile kontrol altındadır. Bu da sizi sürekli doyup doymadığınızı düşünmek, yemek yemeyi unutmak gibi durumlardan kurtarır ve hayatta tutar.
Seks de dopamin ile kontrol edilir ve çok büyük miktarlarda dopamin açığa çıkartır. Bu yüzden bu ödül yolunu sürekli tekrar etmek istersiniz. Aslında bu da neslin devamını sağlamak için verilen bir teşviktir. Çünkü üremek isteğe bağlı olsaydı insan türü kaybolma tehlikesi altına girebilirdi.
Bu mekanizmalar hayvanlar için hala sorunsuz çalışmaktadır. Dopamin onları yemek yemeye ve üremeye teşvik eder onlar da bunu yerine getirirler. Ancak insanlar teknolojiyi geliştirerek yemek ve sekse istediği zaman ulaşma imkâanı elde edip bu mekanizmayı sadece zevk için kullanmaya başlayınca çeşitli sorunlar ortaya çıktı.
Ayrıca her uyarıcının verdiği haz, dolayısıyla bu mekanizmayı çalıştırma gücü farklıdır. Bir pasta diliminin verdiği haz bir uyuşturucu maddenin vereceği hazdan daha azdır. Bazı tehlikeli maddelerin diğerlerine göre daha kolay bağımlılık yaratmasının nedeni budur. Faaliyete geçirdikleri ödül sisteminin etkisi diğer maddelerin yarattığından daha fazladır.
Porno bağımlılığı, Tolerans, ve Geri Çekilme
Davranışsal açıdan tolerans, bir uyarıcıya alışıldığında hep aynı düzeyde etki alabilmek için her seferinde daha fazlasına ihtiyaç duyulması anlamına gelir.
Normal bir durumda eğer sizi uyaran şey bir kelime, bir sarılma veya başka bir şeyse siz bu keyfi hissedersiniz ama saniyeler sonra beyninizdeki kimyasallar yine eski haline dönüp kendini yeniden dengelerler. Fakat porno gibi uzun süreli uyarıcılarsa beynin kimyasını değiştirebilecek güçtedirler.
Beyin pornografi ile yüksek seviyede dopamine maruz kaldığında bu durum ona fazla gelir ve kendini dengelemeye çalışır. Bir süre sonra beyin “Tamam. Artık biraz sakinleşmem lazım. En iyisi bu alıcıların bir kısmını kapatayım ki bu miktardaki maddeler artık beni bu düzeyde uyarmasın. Bu kadar dopamin artık bu kadar fazla etki edemesin.” der. İşte bu olan duruma tolerans diyoruz çünkü alınan miktardaki maddeye tolerans geliştiriliyor ve artık aynı miktardan aynı etki alınamıyor.
Porno ve uyuşturucu gibi uyarıcılarda bu durum sorunlara yol açıyor çünkü aynı hazzın alınamaması bu maddelere daha fazla bağlanmaya yol açıyor. Bu bağımlılık hem duygusal bağımlılıktan ki bundan kastım bu tip maddelere ihtiyaç duyulması hissidir. Hem de fizyolojik bağımlılıktan oluşuyor ki bu da alınmadığında ortaya çıkan olumsuz etkilerdir.
Bu anlattığım durum istediği zaman pornoya veya uyuşturucu maddelere erişebilen kişiler için geçerli. Peki ya gereken yüksek dozlar bulunamazsa. Eğer bir bağımlı uzun bir süre madde alamazsa geri çekilme yaşamaya başlar. Hatırlayın bağımlı bir kişinin vücudu yüksek düzeylerde dopamine alıştı. Belki de artık kendi kendine dopamin üretmez hale geldi ve bu uyarıcıya bel bağlamaya başladı. Yani bir kişi kokain kullanıyorsa veya porno izliyorsa çikolota ve kucaklama o kişiyi mutlu etmez ve bunun sonunda diğer tür uyarıcıların yerine yine porno ve haz verecek başka hisler aramaya başlar.
Geri çekilme başladığında her zamanki seviyelerde dopamin de olmaz ve vücut bunu kendi kendine üretemez. Bu yüzden de depresif hissetmeye başlar, endişe ve tedirginliğe kapılır ve bu belirtiler uyarıcıdan uyarıcıya çeşitlilik gösterir. Kimisinde terleme olur kimisinde baş ağrısı. Ama genel olarak endişe ve depresyon ortak etkilerindendir ve bu etkiler çok uç noktalara ulaştığında da kendilerini yeniden mutlu hissedebilmek için ellerinden geleni yaparlar. Ancak artık aşırı bir haz, öfori için değil de normal seviyeler için çaba gösterir hale gelirler. Uyarıcıya karşı tolerans bir kere oluştuğunda aşırı bir haz değil normal bir mutluluk için bile ihtiyaç duyulur. Bu bir bağımlı olduğunun yani uyarıcıyı almaya devam etmek ihtiyacının göstergesidir.
Kişi burada kısır bir döngüye girer. Uyarıcıyı bulamadığı için kötü hisseder fakat bulduğunda sonrası için daha da kötüsü olacaktır.
İyileşme Yolu
Her ne kadar uyarıcının olmadığı zamanlar zor geçse de beyin uyarıcının varlığına alıştığı gibi yokluğuna da alışır. Dopaminin aşırı yükselmesine karşılık beyin bunu alıcıları azaltarak dengelemişti. Şimdi bu mekanizma tersten işlemeli. Pornodan ve diğer yüksek uyarıcılardan uzak durarak dopamin seviyesi azaltılmalı ki beyin bunu alıcıları artırarak dengelemeye çalışsın.
İyileşme Evresi
İyileşme evresi zor bir süreçtir. Bir porno bağımlısının iyileşmesinin bir uyuşturucu bağımlısının iyileşmesinden bir farkı yoktur. Bu süreç, zaten az olan alıcılarla beraber bir de dopamin seviyesinin düşmesi ile biraz zor geçebilir. Dopamin yani haz ve motivasyon veren maddenin yoksunluğu ilk başlarda kişiyi depresyon ve tatminsizliğe itebilir. Ancak bir süre sonra alıcıların artmasıyla kişi normal haline geri dönecektir.
Merhaba kaynak olarak Khan Academy ‘i mi kullandınız?
Forumdaki üyemizden alınmıştır
https://www.youtube.com/watch?v=x-lTdS4v6Wc
Çok iyi bir yazı olmuş. İnşallah bu lanetten kurtulduğum günleri görebilirim!!!