Sürecimde yaklaşık 4 yılı geride bıraktım. Pornosuz 4 yıl… Bu yazıda, PMO bağımlılığı ile mücadele eden insanların kafalarındaki soru işaretlerini kendi sürecimi göz önüne alarak yok etmeye çalıştım. Birazdan bahsedeceğim gibi Neverfap süreci kişiden kişiye farklılık gösterebilir. Yani birimizin kendinde uyguladığı bir şey diğerimize çok da mantıklı, uygun gelmeyebilir. Sizler vereceğim tavsiyeleri ve fikirleri kendi süzgecinizden geçirerek kendi değerlendirmenizi yapabilirsiniz. Bu yazıda başta kendi sürecim olmak üzere uzun günleri geride bırakmış dostların da süreçlerini inceleyerek öznel yaklaşımlarda bulundum, iyi okumalar.
Hayatında Neler Değişti?
Ne değişmedi diye sorulsa anlatmak daha kolay olurdu. Öncelikle bir arka plan vereyim. Neverfap ile tanışmadan önce (sadece pmo bağımlılığından kurtulmadan bahsetmiyorum; aynı zamanda kişisel gelişim konusundan bahsediyorum) oyun bağımlısı, pek bir amacı olmayan, kişisel gelişimi ve hobileri bırak kitap bile okumayan bir insandım. Şu anda bir sürü hobiye sahibim, boş zamanı değerlendirebileceğim çok şey kattım kendime. Başta kodlama olmak üzere bir sürü yeni şeyler öğrendim, deneyimledim, içimde yatan doğa aşığını keşfettim. Şu anda doğaya büyük bir tutkum var, kendime kitap okuma disiplini kazandırdım ve bunun harika katkılarını gördüm. Basitçe sayabileceğim şeyler bunlar. Yani bir şeyler yaptım.
Neverfap’i hiçbir zaman yalnızca PMO bağımlılığından kurtulmak olarak görmedim ki zaten Neverfap fikri bunun çok ötesinde. Bunu kesinlikle duymuşsunuzdur: Tamam PMO bağımlığını yeneceksin ama eğer o boşluğu doldurmazsan, hayatını yeniden inşa etmeye çalışmazsan yine ve yine bu bağımlılığın pençesine düşebilirsin.
Bir alkol bağımlısının alkolü bıraktığını ve üzerinden 5-10 yıl geçtiğini düşünelim. Bu kişi içindeki boşluğu doldurmadıkça her zaman alkol kullanma ihtimalini taşır. Onun kaçış aracı orada durmaktadır. Masum görünen bir başlangıç yapsa dahi başlangıçtaki az miktardaki alkolün yerini büyük şişeler alacaktır. İşte, bağımlılığa geri dönmek bu kadar kolay.
Bir de şöyle bakalım, bağımlılıkta mücadele esnasında içimizden büyük bir parça çıkarılıp atılıyor ve orada bir boşluk kalıyor. Eğer bu boşluğu doldurmaya çalışmazsanız o boşluk tekrardan zararlı alışkanlıklarla dolacaktır. Tam tersi şekilde boşluğu güzel şeylerle doldurursanız bir bakmışsınız resmen farklı bir insan olmuşsunuz. Şu anda ben hayatıma kattığım öğretilerle her günümü ayrı bir hayat gibi yaşıyorum. İrade de bununla ilgili işte. Yani bu anlattığım düşünce olmayıp da irademi geliştireceğim uğraşına girmek mantıklı değil. İrademizi geliştireceğiz ancak buna sadece iki boyutla değil; kendimizi geliştireceğimiz, hayatımızı yükselteceğimiz bir üçüncü boyut katarak bakmalıyız.
Nedir Bu Yaptığımız Hatalar?
Kriz Korkusu: Krizden korkmayın! Ya kriz gelirse, ya tetiklenirsem, aman ya bozarsam! Bunlar çok işlevsiz bakış açıları. O zaman internette gezmeyelim, tetiklenebiliriz diye film izlemeyelim, oyunlarda kadın karakterler var diye oyun oynamayalım, sokağa çıkarken gözlerimizi bağlayalım. Olay gözümüzde ya da cinsel organımızda değil, olay tamamen beynimizde. Sürece eğer sabretmek, dayanmak, zorlukla mücadele etmek olarak bakarsak yenilme düşüncesi ve korku peşimizde olur. Ben bu sürece her zaman bağımlılıklarından kurtulmuş özgür bir birey olma, kurtulma olarak baktım ve başarıya ulaştım. Kafamızdaki bazı kalıpları yıkıp, zincirleri kırmalıyız. Krizi korku değil başarı merdiveninde bir basamak olarak görmeliyiz.
Gün Takıntısı: Şu şu durumun iyileşmesi kaçıncı günde olur? Kaçıncı günde şu faydayı görürüm? Bu durumun geçmesi için kaç gün lazım? Sürece başlayan herkes anlatılan etkileri ne zaman göreceğini bilmek ister ancak bu etkilerin düzeyi ve zamanı kişiden kişiye değişiklik göstermekte.
Sigarayı bırakmada kesin sizin de duymuş olduğunuz bir şey vardır. Eğer 1 saat içmezseniz ciğerlerinizde bunlar, eğer 1 gün içmezseniz vücudunuzda bunlar, eğer 1 hafta içmezseniz bunlar olur vs. Şimdi tabii ki pmo bağımlılığında da süreçte günbegün güzel etkiler yaşanıyor. Bununla birlikte etkiler kişinin hayatına, bağımlılığına, ailesine, arkadaşlıklarına hatta ekonomik durumuna göre bile değişim gösterebiliyor. Günlere yani küçük parçalara takılmayıp büyük resme odaklanmalıyız. Etkileri kendimiz deneyimlemeliyiz. Her zaman için büyük resmi görün.
Olumsuzluğa Odaklanma: Hep bir olumsuz düşünceler hep bir karamsarlık. Bunların temeline indiğimizde çok daha farklı şeyler karşımıza çıkabiliyor tabii fakat ben karamsarlığa kapılan bir arkadaşa soruyorum: Peki bunu yok etmek için ne yapıyorsun? Cevap: Hiçbir şey. Ben –doğayı ne kadar sevdiğimi söylemiştim- kendimi iyi hissetmek için kalkıyorum hazırlanıp ormana gidiyorum ve bir günümü orada geçiriyorum, enerjimi atıyorum, sakinleşiyorum, kendime geliyorum. Pekala dostum sen ne yapıyorsun? Evde yatıyorum ve bu kötü durumun geçmesini bekliyorum. Kara bulutlar kendi kendine dağılmaz. Önce kendimizi tanıyacağız nelerden, ne yapmaktan, nerelere gitmekten hoşlanıyoruz? Bunları hobilerimiz takip edecek. Doğayı çok seviyorsan al sana kampçılık. Olumsuz düşünceleri olumlu aktivitelerle yok etmek bana fayda sağlayan çok yararlı bir yöntem. Siz de kendi yönteminizi bulmalısınız.
Chaser ve Flatline Evreleri Tecrübelerin
Bağımlıkla mücadelede karşılaşabileceğimiz farklı durumlar var. (Bunların fiziksel ve psikolojik nedenlerine ve etkilerine blogdan ve Youtube kanalından ulaşabilirsiniz) Bu durumları da yine korkuyla karşılamamak gerekiyor. Canım hiçbir şey istemiyor demek ki flatline evresindeyim, demek ki kötü bir zaman geçireceğim, demek ki bu durum kötü. Burada da bence en önemli şey zihnimizde oluşturduğumuz bu duvarı yıkmamız. Öz disiplin ve öz saygının olmazsa olmazı rutinlerdir. Ve bizi bu süreçte destekleyecek en güçlü şeyler öz disiplin, öz saygı, öz sevgi gibi şeylerdir. Demek ki günlük rutinler oluşturacağız ve bunlara bağlı kalacağız, bunları geliştireceğiz. (Neverfap Akademi forumunun “Kişisel Gelişim” bölümünde detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz)
Flatline evresindeyim, biraz olumsuz duygularım var o zaman ben bugün hiçbir şey yapmayayım düşüncesi flatline döneminizi kolaylaştırmanın aksine zorlaştırabilir. Bunun yerine ben her zaman; Evet flatline evresindeyim sanırım fakat benim yapmam gereken şeyler var ve bunları yapacağım derim.
Evet, belki 30 sayfa kitap yerine 15 sayfa kitap okursunuz, belki 4 saat çalışmak yerine 2 saat çalışırsınız ama emin olun bu şekilde gün bittiğinde ve o gün yaptıklarınıza baktığınızda kendinizi çok daha iyi hissedeceksiniz ve bu sayede flatline korkutucudur, flatline çok zordur duvarını da yıkmış olacaksınız. Daha önce de dediğim gibi küçük parçalarla uğraşmayın, büyük resme odaklanın. Ben hiçbir zaman bu evreleri çok üstün, güçlü, yenilmez şeyler olarak görmedim bunları merdivendeki birer basamak olarak gördüm.
Gün Sayma Konusu
Ben hiç gün saymadım şu anda da günüm konusunda net bir fikrim yok. Başlangıçta gününüzü saymak sizi motive edebilir, yaklaşan dönemlere karşı hazırlıklı olmanızı sağlayabilir. Bununla birlikte 100 günü geride bıraktıktan sonra gün saymanın size bir şey katacağını düşünmüyorum. Tabii gün sayınızı takip etmek isteyeceksinizdir. Bunu sizin için yapacak uygulamalar var, gün sayma uygulamalarını kullanabilirsiniz.
Gün, sizin ilerlemenizi somutlaştıracak bir şeydir kesinlikle fakat güne takılı kaldığımızda bazı şeyleri değerlendirme ölçeğimiz olumsuz yönde değişiyor. Mesela 10. Günüde olan birisi ile 50. Gününde olan birisini kafamızda, “50. Günde olan kişi demek ki daha başarılı” şeklinde yorumlarsak pek doğru olmaz. Bence önemli olan gün değil, o günün içinin nasıl doldurulduğudur. Gerçek hazlara, gerçek duygulara mı yer verilmiş yoksa tüm gün boyu oyun oynamak, sürekli olarak sağlıksız beslenmek gibi yapay hazlar ve yapay dopamin sağlayıcıları mı tercih edilmiş? Özetle, tabii ki kesinlikle gün saymayın diyemem fakat günün sizin için ne anlama geldiğine dikkat edin. Sayıya değil, günün kalitesine yoğunlaşın.
Telefonu Kontrollü Kullanma (Sosyal Medya ve Oyun)
Şimdi şahsen işimde gücümde, günlük, haftalık, aylık sorumluluklarını yerine getiren, birçok hobisi olan, spor yapan, kişisel gelişimine önem veren vb. bir insanım. Ama öte yandan da İnstagram ve Youtube kullanıyorum, oyun oynuyorum. Ee nasıl olacak bu iş?
İki bardak düşünelim. Birinde bizi iyileştirecek ilaç varken diğerinde hayatımıza doğrudan son verebilecek bir zehir olabilir. İçindeki ne olursa olsun bardak bardaktır, bardak iyi ya da kötü olmaz.
İnternet, sosyal medya, oyunlar da böyledir. Sen oyunu, sorumluluklarını yerine getirmeden, dersini çalışmadan, günde saatlerini verip oynayarak, zevk için değil bir şeylerden kaçmak için oynuyorsan bunun sana zarar verdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Fakat benim gibi tamamen zevk almak için, işlerini tamamladıktan sonra biraz farklı dünyalarda hissetmek için (oyunun katkıları ya da çeşitlerine girmeyeceğim) oynuyorsan bu hayatına kattığın bir uğraş, bir hobi olabilir. Aynısı sosyal medya, İnstagram için de geçerli. Bununla ilgili ekran süresi kontrol uygulamalarına göz atabilirsiniz. Yani oyun oynamayın, telefonunuzdaki bütün sosyal medya uygulamalarını silin hatta evinizdeki interneti kapatın diyerek bir yere varamayız. Güç kontrollü olduğu sürece güçtür ben de sürecimde bu şekilde disiplini ve kontrolü sağladım.
Çok iyisin teşekkürler
Güzel bir yazı olmuş .Önemli olan bu iğrenç illetten kurtulurken bunun yerine iyi bir hayat sürmenizi sağlayacak aktivitelerle doldurmak
Önemli konulara değinilmiş
Gençler porno bağımlılığına acilen son vermeli çünkü aşırı derecede plastik beyinleri çok hassas ve porno böyle beyinlerde çok güçlü etkiler bırakıyor. Bu pisliğe artık son verin ve çıkmış olduğunuz bataklıktan ebedi olarak kaçın !
Gençler porno bağımlılığına acilen son vermeli çünkü aşırı derecede plastik beyinleri çok hassas ve porno böyle beyinlerde çok güçlü etkiler bırakıyor. Bu pisliğe artık son verin ve çıkmış olduğunuz bataklıktan ebedi olarak kaçın !!
Teşekkürler
Çok ama çok yararlı bir yazı olmuş her zamanki gibi. Teşekkür ederizzz