Porno Motivasyonunu Öldürüyor!

Düzenli olarak porno tüketen genç erkeklerin düşüncelerini inceleyen bir araştırmaya göre bu kişilerin birçoğu bu alışkanlıklarını çekilme benzeri semptomlara sebep olmaya kadar giden bir bağımlılık olarak tasvir ediyorlardı.

Porno kişiyi tüketen bir bağımlılık. Tüketicinin zamanını öldürmesinin yanı sıra, porno izlemek gibi düzenli olarak tekrarlanan bir davranış ayrıca bireyin beynini yeniden programlayabilir. Hatta bu davranışla beyinde motivasyon ile ilişkilendirilen gri madde miktarının azalması arasında bir bağlantı bile olabilir. Böyle bir şeyi daha önce bir porno sitesinin uyarı sayfasında görmemiştiniz değil mi? Sonuçta, neden göstersinler ki?

Porno ve pornonun beyin üzerindeki etkileri arasındaki ilişki hakkında daha kapsamlı bir kavrayışa sahip olabilmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç olsa da; pornonun, enerjilerini ve motivasyonlarını yerle bir ettiği konusunda hemfikir olan sayısız porno tüketicisinin sağladığı sağlam anekdotsal kanıtlar mevcuttur.

Esasen, birçok porno tüketicisi porno alışkanlıklarının tembel hissetmelerine sebep olduğunu belirtiyorlar.

Bazen ne kadar “tembellik” olarak yorumlansa da; bu kadar hareketli bir dünyada, sürekli meşgul görünme telaşını bir kenara koyup işleri yavaştan alarak kendi hızımızda ilerlemek elzemdir. Bu duygu üstüne konuşulabilir, fakat biz bu duygudan bahsetmiyoruz.

Porno tüketicileri, enerji ve motivasyon yoksunlukları yüzünden sık sık hayal kırıklığına uğrarlar. Ekran fantezisine kapılıp giderler ve böylece hayattaki güzel şeylerden mahrum kaldıkları hissine kapılırlar.

Porno: Enerji ve Motivasyon Katili

Düzenli olarak porno tüketen genç erkeklerin düşüncelerini inceleyen bir araştırmaya göre bu kişilerin birçoğu bu alışkanlıklarını çekilme benzeri semptomlara sebep olmaya kadar giden bir bağımlılık olarak tasvir ediyorlardı. Bu kişilerin dile getirdikleri birkaç düşünceye gelin bir göz atalım:

“Tükenmiş ve enerjiden yoksun hissediyorum. Hiçbir şey yapmaya motivasyonum yok. Kirlenmiş ve güçsüz hissediyorum.”

“Bugün öğrendim ki çekilme evresi, dürtülerin azalmasından çok daha fazlasıymış. Öğrendim ki depresif, yorgun, motivasyonsuz ve genel olarak tembel hissetmek normal bir şeymiş.”

“İnanılmaz derecede suçluluk duymama sebep olan bu mide bulandırıcı alışkanlık ile mücadele etmekte olan 17 yaşında biriyim. Gerçekten beni mahvediyor, motivasyonumu ve arzularımı öldürüyor.”

Belli ki porno alışkanlığı ve motivasyon duygusu bir arada yürütülebilecek şeyler değiller. Bu kişiler sabahları okula gitmek için yataktan kalkmak ve görevlerini ertelememek gibi günlük hayatlarının bir parçası olan basit işleri yapacak enerjiye sahip olmadıklarını belirttiler.

Fakat bunun mantığı ne? Konu ev ödevlerini yapmamak olunca, neredeyse her şey bir dikkat dağıtıcı görevi görebilir. Öyleyse porno alışkanlığını farklı kılan ne? Porno da sadece büyümenin ve seks hakkında bir şeyler öğrenmenin bir parçası, değil mi? Hayır, pek değil.

Eğer isminden anlaşılmıyorsa, “ödül merkezi”nin görevi sizi tadı güzel olan bir yemeği yemek veya spor yapmak gibi yaptığınız sağlıklı davranışlar için ödüllendirmektir. Size hoşnutluk duygusu veren ve aynı davranışı tekrarlamaya teşvik eden “zevk” kimyasalları beyinde salgılanır. Bu, motivasyonun kaynağıdır.

Porno, beyinde diğer bağımlılık yapıcı ilaçlar veya davranışlara benzer bir etki yaratabilir. Porno ödül sistemini kandırır ve böylece beyin dopamin salgılar, ki bu bireyi yaptığı şey hakkında muhteşem hissettirir. Sağlıklı davranışlar sırasında beyin arzuların ne zaman tatmin olduğunu bilir ve o “iyi-hissettiren” kimyasalların salgılanmasını durdurur, fakat söz konusu porno olunca vanayı açık tutar.

Görünen o ki porno tüketicisinin uzun süreler boyunca porno izlemeye devam etmesinin sebebi bu “hoşnutluk” duygusunun sönüp gitmesini engellemeye çalışmasıdır. Hiçbir şey yapmaya motivasyonları olmuyor çünkü vakit gelip pornoyu kapattıklarında dibe vuruyorlar.

Beyin normal olarak çok fazla enerji tüketir. Fakat tekrar tekrar yapılan porno festivallerinden sonra gelen onarım süreçlerinin tükettiği enerjiyi düşününce, daha önce bahsettiğimiz gençlerin ne kadar tembel hissettiklerini söylemeleri pek de şaşırtıcı gelmiyor artık.

İlişkiler İçin Fazla Mı Tembelsin?

Bazı dergiler okuyucularına aksini itelemeye çalışsa da, konu romantik ilişkiler olduğunda pornonun pek de sağlıklı bir şey olmadığı herkes tarafından bilinir. Araştırmalar gösteriyor ki porno, bireylerin cinsel ilişkiye, samimiyet duygusuna ve vücut algısına olan bakış açısını nasıl bozabileceğini ve cinsel performanslarına nasıl zarar verebileceğini gösteriyor.

Porno ayrıca bireyin öz saygısını etkiler. Bir araştırmanın bulgularına göre, porno tüketicisi olan erkeklerin ilişkilerinde anksiyete problemi yaşama ve ilişkilerinden uzaklaşma ihtimalleri porno tüketicisi olmayanlara göre çok daha yüksektir. Bu kişilerin duygusal olgunlukları genel olarak porno alışkanlığı olmayan bireylere göre daha düşüktü.

Gerçek bir ilişkiye sahip olmak görüp görebileceğiniz herhangi bir porno videosundan çok daha iyi ve sağlıklıdır; bu yüzden, pornografi endişe uyandırıcı.

İlginizi Çekebilir: Pornoyu Reddet Gerçek Aşkı Seç!

Yıllarca porno izledikten sonra kişinin gerçek bir ilişkinin çok zor olduğunu ve hatta elde edilemez olduğunu düşünmesi doğaldır, ve bu sebeple bu kişi daha kolaya kaçarak pornoya devam etme seçeneğine başvurabilir. Ve böylece, döngü hala devam etmektedir.

Bunun daha kolay olduğu şüphesizdir. Odanda, telefon ekranından porno izlediği sürece reddedilme riski ya da bir ilişkiyi canlı tutmak için sürekli çaba sarf etme zorunluluğu yoktur, çünkü pornonun bütün olayı tüketiciyi mutlu etmektir. Porno tüketiciden zamanı ve parası haricinde hiçbir şey istemeyecektir, ve porno tüketiciyi asla daha kaliteli bir birey olmaya ya da anlamlı işler başarmaya zorlamayacaktır. Fakat aşk yapabilir, ve yapıyor da.

Ekranda Gördüğünüz Sahte Samimiyetten Çok Daha İyisine Layıksınız

Gerçek aşk pornonun size sunabileceğinden çok daha fazlasını verir size. Bir araştırmanın bulgularına göre, pornonun tüketicilere yaptığının aksine, gerçek aşkın kişilerin enerjilerini yükseltmek ve içlerindeki yaratıcılık ocağında kıvılcımlar çıkarmak gibi faydaları vardır. Dahası ise gerçek aşk ve ilişkiler genel olarak kişinin yaşamının yanı sıra, topluma değer ve pozitiflik katar. Porno bunların herhangi birini başarmanın bile yanından geçemez.

Sırf bir ilişkide olmadığınız için size tembel ya da “kötü” biri demeye çalışmıyoruz tabii ki. Aksine, söylemeye çalıştığımız şey pornonun herhangi birine yardımcı bir çözüm olmaktan çok sağlıksız bir problem olduğudur.

Yukarıdaki araştırmaların birinde geçen, genç bir çocuğun porno hakkındaki düşüncelerine bir göz atın:

“Pornodan uzak durduğum günlerin sayısı arttıkça; bir ilişki bulmak, kız arkadaş edinmek ve yakınlık duygusunu tecrübe etmek için zaman zaman daha fazla motivasyonum olduğunu hissettim.”

Enerji, motivasyon ve gerçek aşkı bulma arzusunda yoksunluk pornodan kaynaklanabilir. Porno bireyi hayatı dolu dolu yaşamaktan alıkoyan şeydir. Hiç kimse böyle bir şeyi hak etmez, herkes       dünyayı fethedebilecek gibi hissetmeyi hak eder. Herkes beraber zaman geçirebileceği birini bulabileceğini hissetmeyi hak eder. Hayat karşılarına ne çıkarırsa çıkarsın, bunları herkes hak eder.

Eğer bunu okuyorsan, sen pornonun sana sunabileceğinden daha iyisine layıksın. Ve bu tartışılmaz bir gerçek.