Karantina ve Depresyon

Kendimi depresif hissettiğimde telefonu kaç kere elime aldığımı anlatamam. Bundan nefret ediyorum, ama Facebook veya Instagram’ı açmak ve kendimi depresif hissettiğimde buralarda zaman öldürmek neredeyse bir refleks haline geliyor. Özellikle COVID-19 sebebiyle çoğumuz evde kalırken. İzolasyon ve depresyon şu anda günlük yaşamımızla iç içe. Birçoğunuzun evde yalnız kaldığını; endişe, korku, yalnızlık ve depresyonla mücadele ettiğini biliyorum.

Peki tam olarak depresyon nedir? “Amerikan Psikoloji Derneği”  depresyonu şöyle açıklamakta:

…Nasıl hissettiğini, nasıl düşündüğünü ve nasıl davrandığını olumsuz etkileyen yaygın ve ciddi bir hastalık… Depresyon, kişiyi üzer ve zevkli etkinliklere olan ilgisinin kaybolmasına neden olur. Çeşitli duygusal ve fiziksel sorunlara yol açabilir. Kişinin işte ve evde çalışma verimini azaltabilir.

Endişeye benzer şekilde, depresyon toplumumuzda yaygın bir durumdur. Ancak bu depresyonu daha az zararlı ya da önemsiz kılmaz. Özellikle COVID-19’un ardından depresyon, birçok kişinin hayatını rahatsız eden bir araçtır. Depresyon, günlük rutinlerimizi yapılandırmamızdan tutun da başkalarıyla iletişim şeklimizi bile etkiler.

Depresyon ve pornografinin önemini anlamak için duraklayalım ve teknoloji ile olan ilişkimize bakalım.

Önemli Nokta

Kendimiz de dâhil, çoğumuz depresif hissederken hızlı rahatlama için teknolojiye yöneliyoruz. Bunu neden yapıyoruz?

• Oldukça basit. Eğer depresyonla mücadele ediyorsanız, fiziksel olarak kendinizi yataktan veya kanepeden dışarı atmak zor olabilir. Buna karşılık, telefonunuzu kapmak veya dizüstü bilgisayarınıza giriş yapmak oldukça kolaydır.
• Acımızı ve can sıkıntımızı uyuşturur ve bizleri yormaz. İnternette geçirdiğimiz zaman bizi pek düşündürmez. Beyinlerimiz hiç çaba harcamaz.
• Zaman geçirmek ve sıkılmamak için idealdir. COVID-19 nedeniyle birçoğumuz işe veya okula gitmezken boş vakitlerimizi değerlendirmek için çekici görünüyor. Bu zamanı birebir ilişkilerimizde kullanabilecekken, çoğu zaman motivasyon eksikliğinden dolayı boşa harcıyoruz.
• Teknoloji bir bakıma arkadaşlık sunar. Bu benim için geçerliydi. Eşimle evlendiğimde ve yeni bir şehre taşındığımda, pek arkadaşım yoktu, bir işim yoktu ve kocam gün boyu çalışıyordu. Yalnızdım, sosyal medyada çok fazla zaman geçirdim, en azından resimlerini görerek diğer insanlarla bağlantılı hissetmeye çalıştım.

Teknoloji, depresyonda sıkışıp kalmak için kolay ve hızlı bir alternatif sunsa da, sadece topluma olan çaresiz ihtiyacımızı daha da güçlendiriyor. Bize sadece telefonlarımızı kullandırarak yalnız olduğumuzu hatırlatıyor. Her telefona kapandığımız süreçte de daha da yalnızlaşıyoruz.

Başa Çıkmak İçin Kötü Bir Yol

Porno, teknoloji veya sosyal medyadaki bu bağımlılığa nasıl uyuyor?

Bu bağımlılıklar arasında çok fazla “ortak nokta” var. Genel olarak teknolojiyle aynı nedenlerden dolayı pornoya dönüyoruz. Porno kolay ve hızlıdır. Porno ilişki ihtiyacımızı doldurmaya çalışır ve bizi uyuşturur. Derin aşk acılarının çoğunun ardından porno gelir.

Porno web siteleri, tanrıdan beklediğimiz keşfedilme arzumuzu tanır ve bunlardan yararlanır. Daha sonra da bu arzuyu kötüye kullanarak yapay ve yıkıcı bir arkadaşlık sunar. Bu nedenle dünyanın en büyük porno sitesi, COVID-19 sırasında evdeki insanlara “yardım etmek” için tüm İtalya’ya ücretsiz Premium erişim sunmakta.

Porno bağımlılığının altında basit bir algoritma bulunuyor. Porno, tüketme ihtiyacımıza hitap ediyor. Her fantezimizi hayal edebileceğimiz ve birkaç tıkla eyleme dönüştürebileceğimiz bir platform oluyor.

Eğer depresyondaysanız ve başa çıkmak için pornografi izliyorsanız, lütfen yalnız ve boş hissettiğinizde porno izlemenin, sadece işleri daha da kötüleştireceğini unutmayın. Porno beyninizdeki kimyasalları bozar, her izlediğinizde daha fazlasına ihtiyaç duyar, böylece zevk almak zorlaştıkça zorlaşır, özellikle de hali hazırda mutsuzsanız veya acı çekiyorsanız…

Beynimizi Onarmak

Peki ne yapıyoruz?

Öncelikle, umutsuz olmadığınızı bilin.

• Öz farkındalık kazanın. İster porno izleyin ister depresyon ya da başka bir şey, bunu fark edin. En zayıf noktalarınızın farkında olun ve ardından etraflarına güvenilir koruyucular kullanın. Güvenilir arkadaşlarınıza veya aile üyelerinize bağımlılıklarınızla ilgili bilgi verin, böylece size yardımcı olmak ve konuşmak için yanınızda olabilirler. Kendinizi derhal pornodan soyutlayın.
• Adım atın. Kelimenin tam anlamıyla, ayağa kalkın, dolaşın, dışarı çıkın, koşun veya mümkünse sosyal etkinliklere katılmaya çalışın. Az önce saydıklarımın sonuçlarını inceleyin. Vücudunuzu aktif tutmak, zihninizi de en iyi şekilde çalıştırmanıza yardımcı olur.
• Beyninizi yeniden eğitebileceğinizi bilin. Nöroplastisite, beynimizde yeni, sağlıklı bağlantılar kurmamızı ve böylece yaşamlarımızda yeni, sağlıklı alışkanlıklar oluşturmamızı sağlayan gerçek ve büyüleyici bir olgudur. Porno izleme ya da göz atma dürtüsünü hissettiğinizde, teslim olmayın! Reddetme konusunda katı olun (hatta yardımcı olacaksa yüksek sesle “hayır” deyin!). Sonrasında da, zihninizi hızla başka bir şeyle doldurun.

Pornografi ve Depresyon

İnternet ve pornografi hayatımızda ciddi putlara dönüşebilir. Kendimizi tekrar keşfetmenin yanlış bir yolu olarak teknolojik rahatlamaya dönmeye başladığımızda, kendimizi kandırdığımızı ve Instagram’ın bizleri düzeltmeyeceğini biliyoruz.

Depresyonun etkilerini hissederken, yapay isteklere koşarak kendinizi daha fazla uyuşturmayın. Bu COVID-19 karantinası sırasında evde geçirdiğiniz zamanda, içinizdeki sesi işitmeye ve bu sesin sizi yenilemesine, sizi daha kaliteli bir insan yapmasına izin verin ve unutmayın:

Gerçek özgürlüğün kaynağı “yaşam ve sevinçtir.”

Kaynak: https://www.provenmen.org/depression-covid-19-and-pornography/