Covid19 ve Pornografi

Küresel sağlık krizi Covid 19, halk sağlığı krizi pornografi ile karşı karşıya. Koronavirüs tam anlamıyla bir felaket oldu. Hayatımızı olası her yönden etkiledi: sağlığımız, ekonomimiz, seyahatlerimiz, ilişkilerimiz… Ve şimdi, izolasyonumuzu etkilemekte.

Dünyanın en büyük porno içerik üreticisi; İtalya, İspanya ve Fransa’da içeriklerine ücretsiz premium erişimi açtı. Sonuç olarak pornografide patlama yaşandı. Bu patlama sadece bu ülkelerde değil, tüm dünyada gerçekleşti. Yalnızlaşan ve izole olan insanlar artık kendi başlarına daha fazla zaman geçiriyorlar ve sıkılıyorlar. Bu ihtiyaçlarını karşılamada ise porno karşılarına çıkıyor.

Porno izleme oranı önce iki katına, sonra üç katına ardından da dört katına çıkmış durumda. Diğer bir deyişle pornografi bu virüsün kökünü kazıdı!

Burada şöyle bir ironi karşımıza çıkıyor; pornografi yalnızca cinsel istismar ve seks ticareti nedeniyle değil, aynı zamanda zihin sağlığımız açısından  da bir halk sağlığı krizine dönüşmüş durumda. Porno bağımlılığı sizi daha endişeli ve bunalımlı yapıyor, izolasyonunuzu körüklüyor.

COVID-19 dan dolayı izole oluyoruz fakat pornografi bu durumu farklı bir seviyeye taşıdı.

Yapılan araştırmalar pornonun insanları daha fazla yalnızlaştırdığını ve ilişkilerimiz üzerinde çok zararlı etkilere sahip olduğunu gösterdi ve göstermeye devam ediyor.

Corona virüs süreci devam ettikçe izolasyonumuz da sürecek. Daha fazla insan porno izleyecek ve bu yüzden kendilerini daha fazla izole edecekler. Kısır bir döngü, ne kötü bir döngü!

Biliyoruz izole oldunuz, hepimiz olduk. Peki ne yapmamız gerekiyor?

İnsan olmak

Her zaman olmak istediğim bir insan görüntüsü vardır. Hepimizin vardır. Hepimiz maddi açıdan ilişkilerimizde, okumalarımızda hedefler koymuş, ruhsal terapi alıştırmaları yapmış ve hatta huzur, barış ve sevgi dolu bir ortamda yetişme yolları belirlemişizdir. Bazı hedeflerimiz dışa yönelik iken (sosyal, mesleki), çoğunluğu ise kendi içimize yönelik hedeflerdir.

Dolayısıyla bu süreci olmak istediğimiz insan olmak anlamında neden kullanmayalım? Netflix ve YouTube’da gezinmek yerine kutsal kitaptan 5-10 dakika ya da en azından kısa bir bölüm okuyun, dua etmek için bir gezintiye çıkın ve ilerleyin.

Yeterince basit, değil mi? Okuyun, sonra yürüyüşe çıkın. Bu şekilde her gün yaparsanız olmak istediğiniz insana çok daha yakın bir şekilde dönüşeceksiniz.

Eğer bir film veya gösteri (veya YouTube) izlemek isterseniz, beraber izleyeceğiniz birini davet edin. Veya kendinizden yeterince eminseniz, sadece başkaları ile beraberken gösteri veya film izleyin.

COVID’den edindiklerimiz

Yaşadığımız süreç bize bir şey gösterdiyse o da şudur: Biz bir amaca ihtiyaç duyan, derin ilişkilere sahip varlıklarız. İzolasyon sürecimizde başına buyruk ve amaçsız bireylere dönüşüyoruz ve günah işliyoruz. Günah işlemekle kalmıyor, yarın yokmuş gibi azıtıyoruz. Sebebi ise kolayca anlaşılacağı üzere, küresel bir salgının içerisindeyiz. Salgın yetmiyormuş gibi farklı bir virüsü daha hayatımıza sokuyoruz. Tıpkı COVID gibi, bu virüs de sevdiklerimiz ve yabancılar arasında insandan insana bulaşmakta.

COVID ile izolasyon üzerinden mücadele ederken diğer virüsü bu izolasyon üzerinden yaymayalım. COVID vücudumuzu yıpratırken başkaları vücudumuzu kullanarak ruhumuzu yıpratmakta.